Ama zaman savurup attı anamı babamı,
ve dünyaya ve kötü rastlantılara
köle etti beni"
Pericles ve ailesi latincede virtue denilen 'erdem'in timsali; hayatları kaderlerinin onları sürüklediği yollarda* mahvolmuş karakterlerden oluşuyor. Dünya onlar için adeta bitmez bir fırtına, onları "sevdiklerinden uzağa savuran". Ama kutsal kitaptaki karşılığı olan Eyüp peygamber gibi, tanrıların 'sonsuz' gazabına uğramıyor. Yokoluştan ziyade bir kayboluş söz konusu.
Diana, diğer adıyla Artemis, avcılığın tanrısı olmakla beraber aynı zamanda namusun, saflığın ve ayın temsilcisi, yunan mitolojisinde. Bu nedenle eserde ay, pek çok yerde hem sembolik bir anlam taşıyor hem de zamanın geçişini vurguluyor:
"Oniki dolunay daha Diana'nın beyazını giyecek;
Buna dair yemin etti ayın huzurunda"
Karakterler zamanın içinde hareket ediyorlar. Zaman geçtikçe olgunlaşmaktan ziyade, erdemlileşiyorlar. Heyecan ve korku yerini sebat ve kayıtsızlığa bırakıyor: "Ben sadece kanatlı zamanı, Şiirimin titrek ayakları üstüne yerleştirdim"
*Eserde Pericles'in yaşadığı olaylar, günümüz Antakya, Efes ve Midilli çevresinde geçmektedir.