Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

294 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Faulkner'in modern klasikler ve zor okunan kitap listelerinde zirveyi zorlayan şaheseri. Modern klasikler arasında yerini almasını, okumayı zorlaştıran bilinç akışı tekniğini Faulkner'ın oldukça başarılı şekilde kullanmasına borçludur. Sitede okunma sayısı ve yarım bırakılma sayısı yakın kitaplardan. Ama bizim okur kitlemize has bir durum yok. Ses ve Öfke, dünya genelinde okurları en çok zorlayan ve yarım bırakılan kitaplar arasında kendine en üst sıralardan yer buluyor. Roman dört bölümden oluşuyor. Sonradan Faulkner tarafından eklenen, Compson soyu hakkında bilgiler içeren ve 'mevcut karakterlerimize ne oldu' sorusuna cevap verilen bir ek bölüm de var. Faulkner kitabı öyle bir kurgulamış ki bölümler ilerdikçe yüzmeyi öğreniyorsunuz. Ama sıklıkla yarım bırakılmasının sanırım en büyük nedeni, kitabın başlarında okur henüz su dolu bir küvetin içine bile girmemiş bir seviyedeyken, Faulkner tarafından okyanusun en derin noktasına itilmesinden kaynaklanıyor. Boğulma oranı bu yüzden yüksek. Roman çoğunlukla 1928 yılında üç günlük bir zaman diliminde geçiyor. Görünüşte öyle tabii ki. İncelemenin ilerleyen bölümlerinde açıklamaya çalışacağım bu kısmı. Dünya, Büyük Buhran'a girmeden kısa bir süre önce Büyük Buhran'a giren Compson ailesinin hikayesi anlatılıyor. Ses ve Öfke özünde bir yapboz. Bölümler ilerledikçe parçalar birbirine geçiyor. O yüzden romanı genel anlamda incelemek yerine parçalara ayırarak incelemeye çalışmak en sağlıklısı gibi bana göre. Bu noktadan itibaren spoiler içerecek incelemem. Ama diğer kitapların aksine bu sefer mutlaka spoiler yenilmesi için bu uyarıyı yapıyorum. Her bölümde başarılı şekilde kullanılan farklı anlatım tekniklerini bir kenara bırakırsak çok ilgi çekici ya da klasik mertebesine ulaşabilecek bir konusu yok. O yüzden ne olduğunu bilerek okumak, yarım bırakılmaması ve sudan çıkmış balığa dönmemek açısından bence bu kitap özelinde daha önemli . 7 Nisan 1928: İlk bölümü, Compson ailesinin oğullarından biri olan zihinsel engelli Benjy'nin zihninden okuyoruz. Okurları en çok zorlayan ve en fazla zayiatın verildiği bölüm Benjy'e ait muhtemelen. Karakter tanıtımı ya da betimleme olmadan ve sonradan fark edilen çeşitli zamansal sıçramalar eşliğinde kesinlikle en zorlayan bölüm. Ses ve Öfke'nin 'Ses' kısmı Benjy'e ait. Anlamsız sesler çıkarması dışında bir tane bile cümlesi yok kitapta bu arada. Faulkner zihinsel engelli birinin zihnini o kadar başarılı yansıtıyor ki hem yazar hem de okurun deneyimleyemeyeceği bir durum için büyük ihtimalle olayları bu şekilde görüyorlardır, dedirtti bana. Diğer bir muhteşem başarısı zamansal sıçramaları öylesine birbirine geçiriyor ki birkaç nokta hariç fark edilmesi mümkün değil. Ülkemizde yapılan tek çevirisinde ve YKY basımında yakanılan bazı sıçramalar italik olarak yazılmış. Ama bu konuda bir uyarı yok. Aslında Faulkner ilk bölümde bulunan zaman sıçramalarını farklı renklerle belirtmek istemiş. Ama o zamanlar aşırı maliyetli bir işlem olduğu için yayınevi kabul etmemiş. Faulkner'in düşüncesi maalesef ölümünden sonra hayat bulmuş. İki Faulkner otoritesine danışılarak yapılan bir proje sonrası Benjy'e ait bölümde tam 14 farklı zaman dilimi belirlenmiş, özel ve sınırlı bir basım sonrası fahiş bir fiyattan satışa sunulmuş bu versiyonu. i.hizliresim.com/VQMkpn.jpg Burada gözüken sayfada 1912 ya da 1913 tarihinden, 1928 tarihine, oradan da 1908 yılına atlıyor. Evet tek sayfada oluyor bu. Bunu fark ettirmeden ve bütünü bozmadan yapıyor. Ve evet 70 sayfaya yakın bu olayı sürdürüyor. Tam deli işi. 2 Haziran 1910: İkinci bölümde Compson ailesinin bir diğer erkek çocuğu Quentin'in zihnine direkt olarak bilinç akışı tekniğiyle bağlanıyoruz. Tabii bağlantıyı kurmak ilk başta zor. İlk bölümde Benjy çocukluklarını hatırlarken kardeşi Quentin ve zaman sıçramasında (tabii bu konuda bir sıçrama olduğunun farkında olmak pek mümkün değil o sıralarda) mevcut olan bir bayan Quentin var. Tarihler 1910 yılını gösterirken zaman skalasını da ikinci bölümün hemen başında oturtamadığımdan dolayı ben bunu ilk başta bayan Quentin olarak aldım. İlk golü burada yedim. Ama erkek kardeşlerden Quentin olduğu anlaşılıyor ilerleyen sayfalarda. İlk bölümü geçip yine de yarım bırakanların geri kalanı bu bölümde düşüyor sanırım. Diğer bölümlerde alışılagelmiş edebiyat kurallarına kavuşulduğu için ilk iki bölümü geçip yarım bırakan olduğunu pek sanmıyorum. Quentin'in kız kardeşi Caddy'e olan saplantısı ve ensest emareler görülüyor yer yer. Ek bölümde Quentin'in bu tarihte intihar ettiğini öğreniyoruz. Saat ve zaman konusunda gerçekten oldukça vurucu bölümler ve tespitler var. Dümdüz yazsa bile Faulkner'in ne kadar iyi bir romancı olduğuna dair buz gibi kanıt bu kısımlar. Bu bölüme hakim olan buhran, intihar edecek birinin iç dünyasını gerçekten çok başarılı yansıtıyor. Bu arada kitabın başında çevirmen hakkındaki bilgilerde Rasih Güran'ın da intihar ettiği gördüm. Hacettepe hastanesinin üçüncü katından kendini atarak intihar etmiş bu kitap çevirisinden 5-6 yıl sonra. "Bu saati sana zamanı hatırlayasın diye değil, ara sıra onu bir an unutasın ve soluğunun hepsini onu elde etmek için harcamayasın diye veri­yorum." 6 Nisan 1928: Bu bölümden itibaren alıştığımız anlatım kurallarına dahil oluyor kitap. Bu bölümde Compson ailesinin üçüncü erkek evladı ve kitabın öfke kısmını temsil eden Jason'u okumaya başlıyoruz. Bölümde bulunan Quentin'in hangisi olduğu ilk başlarda yine muamma. Daha sonradan Caddy'nin kızı olduğu ortaya çıkıyor ve ilk bölümdeki zaman sıçramaları iyice oturmaya başlıyor. Kitapta kendine ait bir bölümü olmasa bile bu romanın asıl kahramanı Caddy karakteridir kesinlikle. Üç erkek kardeşin yaşamlarını, mutluluklarını ve öfkelerini yüksek derecede etkiler. İkinci bölümdeki ensest emareler bu bölümde de Jason tarafından yinelenir. Caddy'nin kızına Quentin adını koyması da ihtimali yükseltiyor. Ama Faulkner bu konuyu havada bırakmayı seçmiş. 8 Nisan 1928: Son bölümde Compson ailesinin hizmetçisi Dilsey odağımızda. Faulkner anlatımı bu bölüm kendi eline alıyor. En kısa ve etkisiz bölüm bu olmuş. Ama en rahat okunan bölüm de bu bir yandan. Roman, Benjy'e üzülmemiz dışında oldukça sıradan bitiyor. Faulkner ek bölüm de ise vurucu final eksiğini tamamlamış. Compson soyuna dair bilgiler verdikten sonra son sayfanın son bölümünde Compson ailesine hizmet eden zenciler kısmı kitabın sonundan kat kat daha etkileyici. "Ve hepsi bu kadar. Aşağıdakiler Compson ailesinden değil­ler. Zenci bunlar." En sonda ise Dilsey karakterini tek kelimeyle şöyle açıklamış: "Katlandılar." Ses ve Öfke her okura hitap edecek bir kitap değil. Ama sabrederseniz cidden zevkli bir okuma sunuyor. Bitirdikten sonra eğer tekrar okumam deniyorsa en azından dönüp ilk bölümü okumanın yararlı olacağı kanısındayım. Ben inceleme de yazmaya karar verdiğim için incelemeyi yazmadan önce ilk bölümü kitap bittikten sonra okudum. Bana göre ikinci kez okunması gereken kitaplardan kesinlikle. İyi okumalar.
Ses ve Öfke
Ses ve ÖfkeWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 20202,384 okunma
··
1 artı 1'leme
·
6,1bin görüntüleme
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Zihnine sağlık. İnceleme tek kelimeyle harikulade olmuş. Zaten listemde olan bir kitaptı, incelemeden gelen tetiklenmeyle birlikte kısmetse en kısa zamanda okuyacağım.
Numan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler. İncelemenin tetiklemesine çok sevindim. Yorumunuz ve okuduğunuz için teşekkürler. :)
Kaan okurunun profil resmi
Çok iyi bir inceleme olmuş, emeğine sağlık hocam. Yazarı hiç okumadım ama adını çok duydum. Alintilarina dikkat etmiştim. Okunması zor eserler ilgimi çeker ve incelemeni okuyunca içeriği de ilgimi çekti. Okuyacaklarim arasına aldım, yeni bir eserle tanışmış oldum incelemen vesilesiyle, Teşekkürler :)
Numan okurunun profil resmi
Teşekkürler hocam. Ben teşekkür ederim güzel düşüncelerin ve okuduğun için. 🤘
GONCA okurunun profil resmi
Kitabın son sayfalarında ilerlerken ara verip kitabın incelemelerine bir bakayım dedim. İyi ki de demişim. Bu kadar zor ve insanın beynini agritan bir kitaba bu denli hakim olup böyle doyurucu inceleme yazmak edebiyat ustalığı ister. Tebrik ederim. Beş gündür okuyorum, yarın bitirebilirim diye düşünüyorum.İkinci defa okumayı düşünüyordum, bu incelemeden sonra kesinleşti.. emeğinize sağlık
Numan okurunun profil resmi
Öyle bir iddiam yok, nitelikli bir okur olmak için çabalıyorum. Ama düşünceleriniz ve yorumunuz için çok teşekkürler Gonca Hanım.
Ahmet Gökçe okurunun profil resmi
Kitabı okumuştum incelemene denk geldim ve çok güzel bir inceleme olmuş. Kitabı okumakta zorlanan okurların bu incelemeye bakmalarında fayda var.
Hatice ︎ okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, emeğinize sağlık. Gerçekten ilk iki bölümü okurken çok zorlandım. İlk defa bir kitabı okurken bırakıp bırakmama konusunda ikilemde kaldım. Ama iyi ki sonuna kadar gitmişim dedim şu an :)
Nehir Ünal Tekin okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Kitap yıllardır elimde, yarım bıraktım bile denemez, ilk bir kaç sayfada anlamadığım yerler olunca internette araştırmıştım, her sayfa için 'aslında burada şu zanana geçiliyor, bu kişi şunu demek istiyor.' diye uzun uzun tahliller görünce yeterli ön bilgim olmadan okumak istememiştim. İncelemeniz gerçektem yolumu aydınlattı.
Melike ⠀ ོ⠀⠀ོ okurunun profil resmi
Çok başarılı bir inceleme. Kitabı bitirdim ama bu inceleme sayesinde tam olarak oturdu kafamda. Emeğinize Sağlık.
Zeynep okurunun profil resmi
İnceleme için teşekkür ederim. Emeğinize sağlık. Kitabı okurken çok zorlandım. Anlamak için bir iki sayfa geri dönüşler yaptım. Baktım öyle de anlamıyorum ve çok zaman kaybediyorum. Bitirince tekrar okurum diye devam ettim. Kitabın ortasından itibaren keyif aldım. Yine de bazı şeyler zihnimde oturmamıştı. İncelemeniz, kitabı tekrar okumak kadar etkili oldu.
nightwalker okurunun profil resmi
Kitabı okumadan bu incelemeyi okumalı mı, emin olamadım?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.