İşte sorun tam da bu noktadan kaynaklanıyor. Batılılar yıllarca İslam'ı şiddetten ibaret bir din olarak düşündüler, yazdılar, konuştular. Sonra baktılar ki tam olarak düşündükleri gibi değil. Sonra ortaya Müslüman'ların içinden bir mezhep çıkardırlar. Bunu da onlar yaptı(bkz Arabistanlı Lawrens). Sonra ortaya Vahabilik diye bir mezhep çıktı ve İslam=şiddet algısını Müslümanların içerisinden destekleyen bir grup çıkmış oldu. Bügunki deaş de bunların uzantısı.
Yani hep batının, hep başkalarının suçu mu ?. Hep dış düşmanlar mı, mesele ?... Yoksa ırkdaşımız, dindaşımız vs...dediğimiz milyonlarca insanın içinde kötülüğe, ayrılığa, şiddete veya münafıklığa, kafirliğe meyilli, geçmiş...insanlar, devlet adamları sözde!din adamları da var olmuş olabilir mi?...Geniş ve farklı düşünceleri sorguluyorum....Sorgulamalıyız, bence...Önce iğne kendimize!.
Bknz; #49426225
Yani, sizin bu söylediğiniz tartışmalar aslında bu yolla başladı. İğne değil çuvaldıza döndü kendimize yaptığımız eleştiriler. Ben burada hatasızız demiyorum. Elbette hatalarımız var. Ben de sizin gibi hata yazmaya kalksam, üç dört katını yazarım, ama bunları sürekli Müslümanların gözüne sokmaya gerek yok. Bırakalım da Müslüman çalışsın, çabalasın, gününü boş geçirmesin. Biz en ufak hatada birbirimizi hedef tahtasına çevirerek, "neyhi anil münker" yapmıyoruz. Karşıdakinin ufak bir şevki varsa onu da kırıyoruz. Yaptığı ufak hayırlı işten vazgeçmesini sağlıyoruz. Ve hiç güzel bir iş yapmıyoruz.