Gönderi

Okumaya değer.
Beppo, daha gün doğmadan kalkar, gıcırdayan eski bisikletine atlar ve kentin bir ucuna kadar uzun bir yol alırdı. Orada öteki arkadaşlarıyla beraber, kendisine bir süpürge verilip temizleyeceği sokağın ismi söyleninceye kadar beklerdi. Beppo, kentin uykuda olduğu bu sabah saatlerini çok severdi. Görevini severek ve eksiksizce yerine getirirdi. Yaptığı işin çok önemli bir iş olduğunu bilirdi. Sokağı süpürürken yavaş ama belli bir tempoyla çalışırdı. Her adımda bir nefes alır, her nefeste bir süpürge sallardı. Bir adım, bir nefes, bir süpürge. Bir adım, bir nefes, bir süpürge. Böyle sürüp giderdi. Arada bir durur ve önüne bakarak düşünürdü. Sonra tekrar bir adım, bir nefes, bir süpürge. Böylece önünde kirli, arkasında tertemiz bir yol uzanırken yürümeye devam eder ve aklına binbir türlü düşünce gelirdi. Ama bunlar, rüyadaki renkler ya da anlatılması güç özel kokular gibi şekilsiz ve sözsüz düşüncelerdi. İşi bittikten sonra Momo'ya gider ve oturup aklından geçenleri ona anlatırdı. Momo kendine özgü tarzıyla onu dinlerken Beppo'nun da dili çözülür ve sözcükler yerli yerine otururdu. “Bak Momo," derdi, "ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki insan bunun sonu gelmez sanıyor.” Beppo bu kadarcık laftan sonra bile önüne bakarak bir süre susar, sonra devam ederdi: "O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hâlâ upuzun bir şekilde seni bekliyor." Susup biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını: “İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı.” Uzun bir süre susup yeniden konuşmaya başladı: "Bir de bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan." Başını önüne eğip sözünü noktaladı: "Önemli olan da budur."
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.