Ercan Kesal bu kitabında çocukluk, gençlik ve mesleki hayatındaki anılarını samimi ve sade bir dille bize aktarmış. Kitapta ayrı ayrı başlıklar var ve yazar, her başlığın altında birbirini çağrıştıran anılarını yazmış.
Yazarın çoğu hikayesi tanıdık geldi çünkü yıllar önce yaşadığı problemlerı, karşılaştığı üzücü olayları bizler de sürekli duyuyoruz, görüyoruz. Sanırım bu yüzden okurken yoğun duygular yaşayamadım ama yine de diğer anılarına oranla beni daha çok etkileyen anıları;
‘Yetimim, beni göğsüne yasla’, ‘mühür’, ‘Ne kalır bizden geriye’ ve ‘İpin ucundaki Türkiye’ başlıklı anıları oldu.