Gönderi

Her idareci sakin, fırtınasız zamanlarda idaresi altına verilen halkın, ancak kendi çabası sayesinde eylemde bulunduğunu sanır ve gösterdiği çabalarla yaptığı işlerin en önemli ödülü de, işte vazgeçilmez, her bakımdan, herkes için gerekli bir insan olduğunu kavramasıdır. Tarih denizi sakin olduğu sürece küçücük kayığını halkın gemisine dayamılş olan ve herhangi bir eylemde bulunan bir idarecinin dayandığı geminin kendi çabasıyla yürüdüğünü sanması olağan bir şeydir. Ama bir fırtına koptu mu, deniz kabardı mı, gemi harekete geçti mi, artık böyle bir yanılmaya imkan yoktur. Gemi, başka bir şeye bağlı olmayan kocaman gövdesiyle ilerler. Harekete geçen bu gemiyi durdurmak isteyen her güç, etkisiz kalır ve onu idare eden kişi birden asıl enerji kaynağı olmaktan çıkar, sadece önemi olmayan, yararsız, güçsüz bir varlık oluverir.
Sayfa 1639 - Cem yayınevi 3. Cilt
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.