Gönderi

Kızım Ilgın ve Nâzım Hikmet
Nâzım Hikmet, oyuncak yapmak konusunda oldukça başarılıdır. Kendi yaptığı oyuncaklarla oynamıştır sürekli olarak. Şairin hiç de bilinmeyen bu özelliğini şöyle anlatır Samiye Yaltırım: “Elleri çok hünerliydi. Kâğıttan toplar, askerler, askeri arabalar, gemiler yapardı. Bana da öğretmişti yapmasını.” 1915 yılında şair, Çanakkale Savaşı’nın etkisiyle kahramanlık şiirleri yazmakta ve oyuncak olarak da kâğıtlardan savaş araçları yapmaktadır. Ne gariptir ki, yıllar sonra, 1933’te bir sabah erkenden evine baskın düzenleyen polis, kitapları ve daktilosuyla birlikte şairi de alıp götürecektir. O gün, Çanakkale Savaşı’nın yıldönümü olan 18 Mart’tır!.. Nâzım Hikmet’in, Macaristan’a, “Çocuklar çabucak ahbap oluyor benimle / Hapishanede pencereme gelen kuş­lar da öyleydi” dizelerini yazdığı 1954 yılında doğan Selçuk Demirel, Mumuk Oyuncakçıda adlı kitabında şunları yazar: “Oyuncak dükkânında zaman ne kadar da çabuk geçiyor! Ayrılma vakti çoktan geldi bile. Trampetli asker, bu güzel gecenin anısına, trampetini Mumuk’a hediye ediyor. Mumuk ve arkadaşları bu kadar çabuk ayrıldıkları için çok üzülüyorlar; fakat birbirlerini hiç unutmayacaklar.” Çocuklara okumayı sevdiren bu kitabı, bir gece, yata­ğının başucunda kızım Ilgın’a okurken, son sayfasındaki resme takıldı gözüm. Selçuk Demirel, oyuncakçı dükkânı­nın yanına bir kitapçı çizmiş. Yarısından da daha az bir kısmı görünen kitapçının vitrinindeki kitaplar arasında bir afiş göze çarpıyor... Nâzım! Evet, Nâzım Hikmet’tir afişte gülümseyen... Bu ayrıntıyı yakalamanın mutluluğuyla öptüm uyuyan kızımı... Ve pencereden yıldızlara bakarak, “Teşekkür ederim Selçuk Demirel,” dedim. “Kızımın dünyasına Nâzım Hikmet’i usta çizgilerinle konuk ettiğin için sana teşekkür ederim.”
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası
··
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.