Huzursuzluk, gerçekten de huzursuz eden bir roman. Özellikle Suriye Savaşı göçler, yaşanan acılar, ölümler, tecavüzler günümüz dünyasına ayna tutmuş. İnsanların dinleri yüzünden bu kadar acıya maruz kalmış olmaları beni derinden yaraladı. Oysa hüküm yalnızca Allah'a ait demiyor muyduk?İnsanları neden kutuplara ayırıyoruz, insana insan olduğu için muamele etmemiz gerekmiyor muydu binlerce soru zihnimi işgal etti. Üzüldüğüm noktalardan biri de dünyada bu zalimlerle, bu terör örgütleriyle İslamiyetin bir tutulması. Sanırım bu da İbni Haldun'un dediği gibi bizim coğrafyamızın kaderi, sınavı.