Sessizliği bozmak için konuşuyordu. Birbirimize söylemekten kaçındığımız gerçeği biraz daha erteleyebilmek için. Her sözcük zaman içinde büyüyüveren bir taştı sanki; aramızdaki sessizliği ağırlaştırıyor, dayanılmaz kılıyordu. Bu yüzden ikimiz de kaçınıyorduk konuşmaktan.