Evlilik için gerçekleştirilen konuşmalarda bir eş aramak yerine, cephe arkadaşı aramak gibi bir sonuç çıkıyordu. Evet herkes kendisine cephe arkadaşı arıyordu ama hiç kimse ev hayatının nasıl olduğuna dair bir fikir sahibi değildi. Dergiler ve kitaplar, Ali'nin, Fatıma'nın aile hayatını yazıyorlardı. Müslümanın aile hayatı üzerine idealize edilmiş formal ifadeler yazılırken kimse gerçeği görmek istemiyordu. İslâmî kesimde boşanmalar artıyor, aile şiddeti yayılıyordu. Sorunun kaynaklarını tespit etmek yerine, görmezden geliniyor, hiçbir şey yokmuş gibi davranılıyordu. Ne Ali ne de Fatıma, evlere uğramıyordu bile. Okulda eylem alanlarında gördükleri mücahit ve mücahi- deler eve girdiklerinde kitabî söylemler bir kenara itiliyor, hayatın karanlığında tutunacak yer arıyorlardı.