Tanrılar arasında ayyuka çıkmış en büyük rezaletlerden birini
görmek istiyorsak, Loki ve hasımları arasında yaşanan atışmanın
nasıl utanç verici eylemelere ve davranışlara dönüştüğünü
anlatan Lokasenna şiirine başvurmamız gerekmektedir.
Niord, oğlunun herkes tarafından sevilmesi ve tanrılar arasında
bir prens olarak görülmesiyle övündüğü sırada, Loki ona şu
sözlerle sataşır:
Kes artık şunu Niord, dizginle biraz kendini.
Saklayamayacağım yaptığın rezilliği,
Övündüğün oğlunu kendi kız kardeşinden peydahladığını.
Gerçi senden beklenmeyecek bir şey değil bu.
Freyia araya girmeye çalıştığında, Loki ona da çatar:
Senin ciğerini bilirim ben Freyia, kapa çeneni
Sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin hani.
Bu saraydaki Aesir’in ve Elflerin hepsi
Girmiştir senin koynuna.
Loki, verdiği bir sonraki karşılıkta ise, Freyia’yı erkek kardeşiyle
birlikte olmakla suçlar.
Bu dizelerde, Vanir tanrılarının -tekinsiz ya da en azından
alışılmışın dışında olmaları anlamında- nevi şahsına münhasır
simalar oldukları onaylanmaktadır. Sözgelimi, seiðr yapmak
yararlı olduğu kadar, tehlikelidir de; zira yapanlara başkalarına
zarar verebilme ya da ezoterik bilgilere ulaşabilme gücü veren
bir büyü biçimidir. Snorri, Odin’in bunu bildiğini ve ona bunun
muhtemelen Freyia tarafından öğretilmiş olduğunu söyler:
Odin, büyük bir kudreti de beraberinde getiren seiðr yapabilme
becerisine sahipmiş; gerçekten de onu bizzat uygulamış. Bu gücü
kullanarak insanların yazgılarını ve istikbalde meydana gelecek
olayları bilebilirdi. İnsanoğlunun başına ölümü, kör talihi ya da
hastalıkları musallat edebilir ya da bir kimsenin gücünü ve zekâsını,
bir başkasına aktarabilirdi. Ama elbette bu gücün de bir bedeli
vardı: Büyüyü yapan kişiye, bir erkek için son derece utanç verici
bir şey olduğuna inanılan bir kadınsılık da kazandırmaktaydı.
Bu yüzden, nasıl büyü yapılacağı yalnızca rahibelere öğretilirdi.