Gönderi

İnsan yalnız kalmanın tadına bir kez vardığında, başka hiçbir şey onu tatmin edemez. Zamanı ve mekânı dilediği gibi ama en önemlisi de azami faydayla değerlendirdiğinde, 'kendisine en yakın' anın yalnız kaldığı anlar olduğunu da öğrenmiş olur. Ne zaman daralsa, sıkışsa, yozlaştığını hissetse o anlara geri dönmek ister ama yazarın gayet haklı ifadesiyle "bağımsızlık arayışının bedeli ağırdır" ve bu bedel için insanın kendisini maddi-manevi hazırlaması gerekir. Bir şeylerden fedakârlık etmek, vazgeçmek hiç de kolay değildir. Özellikle de alışkanlıkları, hele ki puta dönüşen kimi tutkular insanın elini ayağını zincirler çoğu kez. Ancak yalnız kalınan zamanlardaki, kişinin kendiyle başlattığı o 'gönül birlikteliği' birçok şeyi göze almak için yakıt görevi görür. "Gönül yolculuğu tersine bir yolculuktur, rakım yükseldikçe insan kendi derin çukurlarına iner."
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.