Gönderi

Avrupalılar İskenderun'un kapatılmasına tahammül edemediler ve kararın geri alınması için İstanbul'daki yetkililer üzerinde baskı kurmak üzere az görülmüş bir dayanışma sergilediler. Bu çabaları işe yaradı; 1612'de İskenderun'daki gümrük merkezi yeniden çalışmaya başladı. Bu tarihten Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katıldığı 1939'a kadar, İskenderun, Halep'in Akdeniz'e açılan kapısı olarak kaldı. Avrupalıların ambarlar, evler, hatta kiliseler inşa etmesine karşın, yerel unsurlar şehrin gelişmesine pek ilgi göstermediler ve liman, Osmanlı döneminin çoğunda bir Avrupalı köyü, Halep yolunda bir istasyon olmaktan öteye gidemedi.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.