Beyoğlu, eski dediğimiz bu Beyoğlu, altın çağını, dilerseniz saltanatını diyelim, Birinci Dünya Savaşı sonlarına kadar iyice yaşadı, ayrıcalıklarından da yararlanarak kozmopolit havasını 1930’lara kadar sürdürdü; İkinci Dünya Savaşı ve Varlık Vergisi ile ilk darbelerini yedi. 6 Eylül olayları ve Rum azınlıkların kısmen göçüne neden olan Kıbrıs buhranından sonra iyice çöktü.
Bir Beyoğlu reenkarnasyonu'na inanmıyorum, istemiyorum da. Kimse, yanılmıyorsam, geçmişi geri getiremez. Böyle bir fantastik ihtimal olsaydı bile karşı çıkardım, dünü geçmişe, yannı geleceğe bağlayanlardanım çünkü.
Sonuçta: Sıc transit gloria Beyoğlu!