— İbn-i Haldun?
İsmet Özel: Hayır, hiçbir alâkam yok. Ona İslâm'ın Marks'ı derler.
— Gazali?
İsmet Özel: Hayır, Gazali de benim adamım değil.
— İmam-ı Azam?
İsmet Özel: İmam-ı Azam, tamam!
İmam-ı Azam kendisine devlet maaş bağlamak istediği zaman diyor ki, “Ben mücahit değilim ki Beytülmal’den para alayım.” Ben İmam-ı Azam’dan birçok şey öğrendim. Bunlardan bir tanesi budur. İmam-ı Azam ki kendini mücahit saymıyor, şimdi kıçıkırık adamlar kendilerini ne sanıyorlar?
İkincisi: İmam-ı Azam ve bir arkadaşı güneşin altında bir şey bekliyorlar. Arkadaşı İmam-ı Azam’a diyor ki; “Şu evin gölgesinde duralım, güneş çok yakıcı.” İmam-ı Azam: “Hayır! O evin sahibi olan adamın bana borcu var. Eğer ben onun evinin gölgesinde serinlersem bu faiz olur.”
Ben Türk şairleri içinde ve İslâm büyükleri içinde bana bu hassasiyeti nakletmiş olan ne kadar insan varsa hepsini atam biliyorum.
İsmet Özel
Bir zamanlar İmam Âzam’ın, bir evin civarında güneşin sıcağı altında beklediğini gördüm. Kendisine:
- "Niçin duvarın gölgesine girmeyip
güneşin sıcağı altında duruyorsun? Diye
sorunca:
- "Bu evin sahibinde bir miktar alacağım
vardır, eğer evin gölgesinde gölgelenirsem
bir menfaat elde etmek düşüncesi akla
gelebilir korkusuyla gölgelenmiyorum,
çünkü bunun faiz olmasından
korkuyorum." cevabını verdi.