Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Maddeleşen/Sorunlaşan Bedenler (Bela Bedenler)
Öncelikle
İlya İlyic
İlya İlyic
’na OCAK AYI FEMİNİST KİTAPLIK OKUMASI ( #57068129 ) etkinliği için teşekkür etmek istiyorum. Toplumumuzun “tabu”su olan bu son derece özel konu ile ilgili bir etkinlik düzenlediğiniz için eksik olmayın.
Bela Bedenler
Bela Bedenler
etkinlik çerçevesinde okuduğum ikinci
Judith Butler
Judith Butler
‘in ise ilk kitabı, ama şunu söylemeden geçemem; ben yüzmeyi öğrenmeden dalış yapmaya kalkıştım. İçerik ve form için ayrı ayrı puanlar vermem mümkün olsaydı, içerik için on ve dil için bir yıldız verirdim ve insanların okumasını tavsiye ederdim, ancak yokuş yukarı bir mücadeleye için hazır olmaları için de uyarırdım. Kitabın içeriğini göz önünde bulundurarak https://1000kitap.com/yazar/Luce-Irigaray , https://1000kitap.com/yazar/Platon ,
Sigmund Freud
Sigmund Freud
,
Michel Foucault
Michel Foucault
,
Jacques Lacan
Jacques Lacan
,
Willa Cather
Willa Cather
ile ilgili araştırma yapın, incelemeler okuyun.
Judith Butler
Judith Butler
bu incelemesinde konuyu açarken bu kişilerin felsefesi ve kitap alıntılarından faydalanmış, üzerine kendi düşüncelerini yazmıştır. LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender) ve feminist çalışmalar alanında 90’lı yıllarda tartışılmaya başlanan queer teori günümüzde birçok başlıkta karşımıza çıkar hale geldi. Kelime olarak 1500’lü yıllara kadar tarihi olan ve tuhaf, acayip gibi anlamları olan queer geçen yüzyıl boyunca aslında eşcinselleri ve transları aşağılayıcı (ibne) bir kelime olarak kullanıldı. Son yirmi yıldır da kelimenin aşağılayıcı çağrışımları tam tersine çevrilmiş oldu. Her ne kadar yer yer heteroseksüel olmayan cinsel azınlıkları belirten şemsiye bir terim gibi kullanılsa da aslında kadın-erkek, eşcinsel-heteroseksüel gibi cinsiyet ve cinsel yönelimlerin kesin sınırlarını sorgulayan ve hatta reddeden bir teoridir queer. Post-yapısalcı kültürel teorinin bir parçası olarak doğan teori “anormalleri” tanımlamak yerine “normal” dediklerimizi, normların yapaylık içinde üretildiğini ve aslında bütün bu cinsiyetlerin ve yönelimlerin ne kadar akışkan olduğunu vurgular. Temel olarak Michel Foucault’un “Cinselliğin Tarihi” kitabında ortaya attığı savlardan beslenen teori, 19’uncu yüzyılda başlayan ulus devletleşme süreciyle cinselliğin kategorilere bölünerek tanımlanmaya başladığını söyler. Queer tartışmaları son zamanlarda akademik dünyanın dışına da taşarak medya, sivil toplum, sanat ve politikanın da bir parçası haline geldi. Kelimeye dair de tartışmalar halen devam ediyor. Queer teori hakkında okumak, sosyal bilimlerdeki diğer birçok teoriyi okumaktan daha meşakkatli bir iş. Bunun sebebi de aslında queer teorinin ne olduğunu açıklamasından çok ne olmadığını ve neye karşı olduğunu ortaya koymasından ileri gelir. Queer, akademi içinde filizlenmesine rağmen standart akademik metin üretiminin dışında asıl canlanmasını yaşar.
Annamarie Jagose
Annamarie Jagose
Queer Teori Bir Giriş
Queer Teori Bir Giriş
” kitabında queerin oluşum süreci devam eden bir kategori olduğunun altını çizer ve “Buradan queerin henüz katılaşmadığı, daha tutarlı bir profile kavuşmadığı anlaşılmamalıdır; daha ziyade bu, kavramın tanımlanmasındaki belirsizliğin ve esnekliğin, onun kurucu özelliklerinden biri olduğunu göstermektedir,” der. Kitabın ilk bölümünde yazar, LGBTİ hareketine dair güncel politikanın temelinde yatan iki temel argümanı, eşcinsel-heteroseksüel tanımlamalarına bağlı, eşcinselliğin doğuştan geldiğini söyleyen özcü anlayışı ve bu tanımları reddeden, tanımların tarihsel süreklilik içinde oluşturulduğunu söyleyen radikal anlayışı karşılaştırır, LGBT hareketlerinin tarihini anlatır, Lezbiyen-Feminizm hareketleri üzerinden bir bakış sunar.
Judith Butler
Judith Butler
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
” kitabına “1989 yılında asıl derdim feminist edebiyat kuramında çok yaygın olan heteroseksüel varsayımı eleştirmekti. Toplumsal cinsiyetin sınırlarına ve yerleşmiş standartlara uygunluğuna dair birtakım sanılara dayanan, toplumsal cinsiyetin anlamını erilliğe ve dişilliğe dair basmakalıp fikirlerle sınırlı tutan görüşlere itiraz getirmeye çalıştım,” başlamış. Temelde
Claude Levi-Strauss
Claude Levi-Strauss
,
Sigmund Freud
Sigmund Freud
,
Jacques Lacan
Jacques Lacan
, https://1000kitap.com/yazar/Luce-Irigaray,
Monique Wittig
Monique Wittig
,
Julia Kristeva
Julia Kristeva
ve
Michel Foucault
Michel Foucault
’nun metinleri üzerine bir yorumlama getirmiş. Butler’ın kitabını queer kuramın sacayaklarının kurulduğu bir metin olarak görebiliriz. Sibel Yardımcı ve Özlem Güçlü’nün hazırladığı “
Queer Tahayyül
Queer Tahayyül
”da,
Leman Sevda Darıcıoğlu
Leman Sevda Darıcıoğlu
’nun derlediği “
Queer Temaşa
Queer Temaşa
” da,
Boysan Yakar
Boysan Yakar
’ın 2013 tarihli İstanbul Bienali’nde yazdığı “İstanbul Günlükleri” de konu ile ilgili Türk Toplumu’nun düşünce ve bakış açısını yazarlar aracılığı ile görebiliyoruz, Ayrıca “
Çuvallamanın Queer Sanatı
Çuvallamanın Queer Sanatı
Judith Halberstam
Judith Halberstam
:“Belli koşullar altında başarısız olmak, kaybetmek, unutmak, bozmak, feshetmek, oluşmamak, bilmemek, dünyada var olmanın aslında çok daha yaratıcı, müşterek ve şaşırtıcı yollarını sunabilir. Başarısız olmak, queerlerin çok iyi becerdiği bir olgudur,” diyor ve heteronormatif (cinsiyet eşitsizliklerinin toplumsal inşaayla var olmuş değil biyolojik olduğunu kabul eder), kapitalist bir toplumun krizleri içinde başarı ve başarısızlık modellerine eleştiri getiriyor.
Cüneyt Çakırlar
Cüneyt Çakırlar
ve Serkan Delice’nin derlediği “Cinsellik Muamması, Türkiye’de Queer Kültür ve Muhalefet” ise queer teorinin Türkiye’deki yansımalarını ele alıyor. Kitap, Türkiye tarihinin ve kültürünün queer bir okumasını gerçekleştiren önemli bir çalışma. Önsözde şöyle denerek kitabın özgül yapısı vurgulanıyor: “Çengileri, köçekleri, civelekleri ve mahbup oğlanlarında tecessüm eden bambaşka cinsiyet sunumları, başka türlü âşık olanları, başka türlü haz duyanları, bunları nadiren kötü yâd eden esaslı bir şiir ve şarkı geleneği, sanatı, siyaseti, ahlak felsefesi ve tarihi olan bir toplum ve kültür tasavvurundan alıyor ilhamını bu kitap.”
Judith Butler
Judith Butler
, “
Bela Bedenler
Bela Bedenler
” kitabıyla da “
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
”nda başlattığı tartışmayı devam ettirir. Ancak ilk kitapta adı konmayan meseleler daha da belirginleşir, konular direkt beden üzerinden okunur. Heteroseksüel ve ikili cinsiyete dayalı matrisin bedenleri nasıl tahakküm altına aldığını inceler. Ve “Cinsiyet Belası”nda başlattığı kimliklerin, cinsiyetlerin ve cinsel yönelimlerin gündelik söylemler ve pratiklerle üretildiği performativite tartışmasını da derinleştirir. Kimliklerin üzerine giyilen bir kıyafet, oynanan bir rol gibi görülmesi anlayışını eleştirir. Foucault'dan esinlenerek, dile vurumun güç ilişkilerine dayandığını ve bilgi kaynaklarını kontrol edenler tarafından manipüle edildiğini, öylemin belirli bedenleri doğal olarak tanımladığını ve böylece başkalarını marjinalleştirdiği iddiasında bulunur. Bu, kabul gören bedenin biyolojik özelliklerine değil kültürel işaretlere borçlu olduğu gerçeğini, doğal olanın tanımı da manipüle edildiğini ifade eder.
Judith Butler
Judith Butler
bütün kitabı boyunca basit ama güçlü fikirlerini aşırı ezoterik dilin arkasına saklamakta ısrar etmiş, bu da onları paylaşıp, kullanabilecek insanlar için erişilemez hale getiriş. Bir bütün olarak en önemli toplumsal sorunlardan birini dile getirmek olması amaçlanan bir kitap, yalnızca ilgili konularda bilir kişi olan ayrıcalıklı kitle tarafından anlaşılabilir bir dilde yazılmamalıdır. Konu göz önüne alındığında, jargondan tamamen kaçınılması çok mümkün olmasa da olayların basitçe söylenebileceği ancak tercih edilmediği birçok an vardı… Not: Okumak isterseniz yukarıda geçen tüm isimler ile ilgili kapsamlı olmasa da araştırmalar yapın. Felsefeleri, kitapları ve düşünceleri ile ilgili bir fikriniz olsun… Yokuş yukarı… Keyifle. birikimdergisi.com/birikim-yazi/65... viraverita.org/roportajlar/ale... bianet.org/bianet/toplumsa...
Bela Bedenler
Bela BedenlerJudith Butler · Pinhan Yayıncılık · 201447 okunma
··
318 görüntüleme
Emra Ergüzeloğlu okurunun profil resmi
Fikrinize sağlık. Butler ile tanışmadan önce bizlere atanmış cinsiyet kimliklerinin ortadan kalkması fikrine sahiptim. Cinsiyetler olmamalı diyordum. Fakat sonra butler ve queer teori ile tanıştım.
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
nı okumaya başlamadan önce de 'butler aslında ne demek istiyor' yazıları okudum ve cinsiyet belasına sonradan yazdığı önsöz ile aslında farklı cinsel yönelimlerin yani farklılıkların olması gerekliliğine ikna oldum. Tıpkı birikimden paylaştığınız yazı gibi "Queer teorinin önerdiğinin aksine tek bir feminist/LGBTİ aktivisti tiplemesi yaratmak düşüncelerimizi sınırlıyor" yani sadece iki cinsiyet üzerinden kurgulanan argümanlar fikirleri sınırlıyor. Ve reddetmek sorunu çözmüyor. Farklılıklar besliyor. Butler okumaya başlamadım henüz. önce
Feminizm ve Queer Kuram
Feminizm ve Queer Kuram
okudum ve queer kuram hakkında ön bilgi topladım. Yararlı oldu. Bu kitabı da cinsiyet belasından sonraya atacağım. Teşekkürler
saime okurunun profil resmi
Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
'nı öne almanız isabet olmuş
Bela Bedenler
Bela Bedenler
bunun devamı niteliğindedir çünkü. Keyili okumalar dilerim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.