Gönderi

Marx şöyle ya­zıyordu: “işçi ne kadar emek harcayıp üretim yaparsa, kendi karşı­sında yarattığı yabancı şeyler dünyası o kadar güçlü ve kendi iç dün­yası o kadar yoksul hale gelir... Emek işçinin dışındadır; emeğiyle kendisini ortaya koymak yerine, kendisini yadsır ve mutsuz kılar...Yalnızca emek süreci dışında kendisi olur; dolayısıyla emeği bir ih­tiyacın tatmini değil, kendisi dışındaki ihtiyaçları tatmin etmenin aracıdır... İşçinin etkinliği öz-etkinlik olmaktan çıkar. Başkasına ait­tir, kendini kaybetme halidir. Sonuçta, çalışan insan kendisini ancak hayvani fonksiyonları içinde özgür hisseder: Yemek, içmek, üremek gibi. İnsani fonksiyonlannı gerçekleştirirken de kendisini hayvan gi­bi hisseder.Şüphesiz yemek, içmek ve üremek de gerçek birer insani İşlevdir. Ama onları etkinliğin diğer alanlanndan koparan ve bi­rer amaç haline getiren bir soyutlama içerisinde, hayvani hale gelir­ler... Söz konusu olan, işçiyle kendisine yabancı hale gelen etkinliği arasındaki ilişkidir.” (Ekonomi ve Felsefe Elyazmalan, s. 85 vd)
Sayfa 117Kitabı okudu
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.