Gönderi

484 syf.
6/10 puan verdi
Bunları yazmamın nedeni ileride ne okuduğumu kendime hatırlatmak. O yüzden spoiler içeriyor. Okurken ana karakterinin kadın olduğu bir roman olduğunu gördüm. İlerledikçe bu kitap neden bu kadar meşhur olmuş. 1000kitapta en iyi ve en çok okunan sıralamasında Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu'nu bile geçmiş. Oysa Reşat Nuri Güntekin'in bir erkek olarak bir kadın ruhunu bu kadar güzel anlatışına, edebi tarzına bayılmıştım. Oysa bu kitapta ne edebiyat vardı ne de bir kadın ruhunu Güntekin gibi ince anlatışı. İlerledikçe gördüm ki hiç bilmediğim konular, düşünceler hakkında fikir sahibi oldum kitap sayesinde. Mesela Struma hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Kitap okurken hayal ürünü olarak düşünürken google de struma yazınca gerçek bir olay olduğunu anladım. Kitap daha ilgi çekici hale geldi böylece. Ve bu konuyu Struma yı araştırma isteği oluştu. Hoşuma gitmeyen yanı Hümanistik düşünce üstünde çok fazla durması. Çünkü bu yahudi ve mason düşüncesini dünya görüşünü getirdi aklıma. Dünya tek yapmak. Tek din Tek devlet Tek bayrak "Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur : İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği ; din, dil, ırk, cinsiyet, renk, cinsel tercih , siyasi görüş gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir "HÜMANİZM " anlayışıdır..." Serenad, iktidar oyunlarının altında kalan, acılar yaşayan, kavuşamayan hatta ayrı düşen, isim değiştirmek zorunda kalan, yetmezmiş gibi din ve milliyet değiştirmek zorunda da kalan insanların anlatıldığı, gerçek konulara dayanan son derece duygu yüklü bir roman. Maya annanesinin babannesinin ve Nadia nın hayatını öğrendikten sonra yaşamı ruhu dünyası tamamen değişiyor. Tarihin, tarihimizin görünen yüzünün olduğu kadar görünmeyen yüzünün de anlatılıyor. İngiltere’nin, Rusya’nın, Almanya’nın ve ne yazık ki Türkiye’nin ayıplarının anlatıldığı, dile getirilmeyen, dile getirilmekten kaçınılan olayların yazıldığı, yazıldıktan sonra da büyük bir farkındalık yaratarak da 73. Yıl sonra en azından bu ayıba karşılık bir anma törenine de vesile olabilmiş bir roman. İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin çektiklerini anlatırken Livaneli ara ara ülkemizdeki benzer olaylara da göndermeler yapıyor, belki de topraklarımızın gördüğü en büyük utanç kaynağı olan 6-7 Eylül olaylarına göndermeler yapıyor. Ve diyor ki hiç bir devlet masum değildir. Bütün devletler kötüdür, zalimdir. Maya ailesine bağlı olduğu kadar abisiyle o kadar uzak. Yaşamda çok örnekleri var bunun. Maya gezmeyi, eğlenmeyi ve içki içmeyi çok seven bir karakter. Kitapta Maya soğuk bir günde donmak üzere olan profesörü çıplak vücudu ile ısıtmaya çalışıyor. Burası çok ilginç geldi bana. Donmak üzere olan bir adamı soyup kendi çıplak vücuduyla ısıtmak kimin aklına gelir. Zaten bütün dünyası ondan sonra değişiyor. büyük iftiralara uğruyor. Ancak ailesi hatta eski kocası hep arkasında duruyor.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,7bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.