Yaralarını öpüyor suskun
Etinde sönmüş bir yangının
Yüreğinde tüten küllerini...
Sesi saçının teli kadar çatallı
Yitirmiş aklığını yumuşaklığını
Bir top kara bulut alnının burcunda
Sustukça kirpiklerine
Konuştukça sözlerinin ipeğine düşüyor.
"Kimi görsem gözlüklü, Behçet sanıyorum.
Bir deli sakal kalabalıkta nereye baksam
Cebinde fırçası,