Gönderi

« Ortaçağ» terimi, XV. yüzyıldan kalmadır. İtalyan ede­biyatçıları ve tarihçileri çevresinde ortaya çıktı bu terim. Bu aydınlar, kendi kültürlerinin, doğrudan doğruya İlkçağ kültürün­ den doğduğuna inanıyorlardı; bu İlkçağ kültürü, İtalya’da, yeni­den ortaya çıkmıştı onlara göre. Ve İlkçağ’la Rönesans arasında­ ki döneme, derin bir kültürel çöküş, bir «Ortaçağ» (medium aerum) olarak bakıyorlardı. İnsanlık tarihinin ana devirleri -malûm- XVII. yüzyılın sonunda saptandı: İlkçağ, Ortaçağ ve Modern Zamanlar idi bun­lar. Yükselen burjuvazinin görüşlerini dile getiren Rönesans tarihçileri de, Ortaçağ’ı, Kilise’nin egemen olduğu bir gerileme ve karanlıkçılık devri olarak görüyorlardı. XIX. yüzyılda, burju­vazi, feodalizm karşı kesin zaferini kazanınca, en ileri ülkelerin burjuva tarihçileri, Ortaçağ’la ilgili değerlendirmelerini değiştir­diler; bilime tarihsel «ilerleme kavramı» girdiği için, bir Ortaçağ’ın yarlığım tanımak zorunda kaldılar bu tarihçiler de. Bu devri ülküleştirmeye ve çağdaşlaştırmaya kalkanlar bile oldu. Ancak, gerçeği şu ki, burjuva bilimi, Ortaçağ hakkında gerçek­ten bilimsel ve nesnel bir ölçüt koyamadı ortaya.
··
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.