Gönderi

544 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tarihçilerimizin en suskun geçirdikleri ve hatta geçiştirdikleri dönemdir bu dönem. İnalcık Hoca bile bolca teknik veri ortaya koymasına rağmen çok özele inmeden geçiştirmiş bu dönemi. Bu dönem; Osmanlının daha önce kendine kul ettiği devşirmeler tarafından kafese kapatıldığı dönemdir. Bu dönem Türk unsurun devletten "yabancı" diye dışlandığı, dirliğinin elinden alındığı, devlette yükselmesinin önünün kesildiği, reaya denilerek hayvan gibi sürüldüğü, eşkıya, suhte ve ümera denen ehli örf tarafından soyulup sömürülerek ağaç kabuğu kemirmeye ot yemeye mahkum edildiği bir dönemdir. Ne yazık ki müverrihlerimiz Osmanlının tarihini bizans surları içinde yaşayanları ilgilendiren olaylar özelinde algıladıkları için devletin Anadolu'da yaşayan kurucu unsuru ve gerçek sahibini görmezden gelmişlerdir. Oysa eserin anlattığı dönemde devlet onları eşkıyanın ve zorba ümeranın soygun, talan ve tecavüzüne terk etmiş, onların ırzını, malını canını korumada acze düşmüş ve oblarca yıl süren çok korkunç bir insanlık dramı yaşanmıştır. Bu dönemin tarihi kadı sicilleri, mühimme defterleri ve vekayinameler vb. incelenerek Anadolu'da olup bitenler dahil edilerek yeniden yazılmalıdır.
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,158 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.