Gönderi

Her dramin bir baş kahramanı olur. Hepsi de birbirinden üs- un olmak üzere bunun üç kahramanı var Hasan Ali Yücel, Falih Rifki Atay, Nevzat Tandogan... Hiçbir şövalye romanında eşi ol- miyan üç kahraman, üç siláhşör.. Hasan Ali zeká ve nüktesiyle, Falih Rifkı kalemi ve polemigi ile Nevzat Tandoğan polis dayağı ve hapsiyle üç korkunç kahra- man ki silahlar atom, hidrojen ve kobalt bombalarından daha yakıcı.. Ortaklaşa bir tarafları da var: Üçünün de kökü Türk değil. Tabil bunu mühim bir şey olduğu için değil, hâtıra kabilinden arz ediyorum. Gel de irkçı olma! Üç silahşör, yıkıcı silâhlarını Türkçülüge yöneltip ateş açarak tozu dumana kattılar. Bir ara göz gözü görmedi. Duman sıyrıldık- tan sonra bir de baktılar ki silâhları geri tepmiş ve kendilerinin yüzü gözü kapkara olmuştur. Meğer tabancalarındaki barut, ba- rut değil, kömür tozu imiş...
Sayfa 12
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.