Okuduğum en güzel Mustafa Kutlu kitabıydı şüphesiz. İlhamla gelen şiirsel yazılış kopuk kopuk bir görüntü oluşmasına rağmen şiirselliğiyle his dünyasında tamamlanıyordu. Bilhassa İbn Ataullah el-İskenderî hazretlerinden ilham alarak yazdığı o baştaki enfes yazı... Hatta düşündüm ki Mustafa Kutlu keşke hikaye yazarı değil de şair olsaymış. Kitabı bu anlamda epey beğendim.
Şimdi gelgelelim Mustafa Kutlu'nun genel anlamda yazarlığına... Her zaman daha büyük bir beklentiyle okumaya başlıyorum ama anladım ki artık o beklediğim şeyi Mustafa Kutlu'da bulamayacağım. Her seferinde bir şeyler eksik kalıyor, derine inmiyor, yüzeyden yalayıp geçiyormuş gibi hissediyorum. Yani dini bir kaygı gütmesini takdir ediyorum. Ama sanki her seferinde bu kaygı onun edebi kapasitesinden çalıyormuş gibi hissediyorum. Edebiyat bir ideolojiyi anlatmak için yanıp tutuştuğu vakit edebiyat olmaktan çıkıyor bence. Ne anlattığının önemi yok, güzel şeyler anlatsa, iyi bir ideolojiye hizmet etse bile sanırım ben artık ideolojilerin okurun gözüne gözüne sokulduğu şeyler okumaktan sıkıldım.
Bu anlattıkları çok güzel şeyler elbet. Ama içimde bir yerlerde bir ses diyor ki daha iyi anlatılabilir. Nasıl mı? Dini gerçekten içimizde hissederek. Çünkü hissetmediğimiz şeyi zaten yazamayız. Bırakın kaygı gütmeyin Allah'ı anlatayım diye. O yaşantınızdan aksın ey yazarlar. Sürekli başta tamamen dinden uzak sonra hop din hayatıma indi artık mükemmelim gibi gerçeklikten uzak kurgular İslami edebiyatın değerini düşürüyor. Müslümanlar da o kadar mükemmel değil ki mükemmel olan İslam. Her dini romanda karakter olmaktan çok uzak tamamen tipleme olan müslümanları görmekten çok sıkıldım. Müslümanların da çelişkileri, gelgitleri, pişmanlıkları, iç dünyalarında türlü türlü buhranları oluyor. Bu kadar idealize etmek gerçekle bağdaşmıyor gibi geliyor bana. Sonra İslam ancak romanlarda kalan yaşanmayan bir şey oluyor.
Aslında bu İslami alanda yazan roman yazarlarına genel bir sitem oldu. Hatta aslında bu kitap bu yakındığım şeylerden en uzak olan, içlerinde en samimi bulduğumdu. Gece gece içimi döktüm vesselam...