Kitabı okumadım, sadece Bardakçı'nın yorumuna ilişkin yazıyorum. Bahsedilen iki mit de olsa bunlar gerçek. Evet ikinci (anne-oğul) olayı gazetede okuduğumu anımsamıyorum ama ilkini anımsıyorum. Öte yandan daha yakın tarihlerden söyleyeyim, Son 1 yıl içinde gazetelerde çarşaf çarşaf tüm köyün genç bir kız çocuğuna tecavüz haberleri vardı. Sanıklar arasında öz abileri de vardı. (Hepiniz hatırlarsınız). Gazeteleri kenara koyalım, Türkiye'Nin en çok izlenen TV programlarına geçelim, Merak ettim bu gazeteci bey bir gün Müge Anlı'Nın programını izlemiş midir? İzinli olduğumda, tatil olduğumda denk geldiğim, ya da akşam eve döndüğümde annemin "Kızım, Müge Anlı'da ne oldu biliyor musun?" cümlesinin devamında anlattığı nice ensest rezalet sözkonusu. Bunlar acı gerçekler. Dile getirilmeli ki engellenmeli. Deve kuşu gibi kafamızı toprağın altına gömersek o sorunlar silinmez, sadece biz görmemiş oluruz. Bu bir çözüm değildir.