Gönderi

Olmayacak şeylerle tutturarak, öfkelenerek, kızarak, çevresindekilerin üzerine yürüyerek ama en çok için için kendini yiyerek, tansiyonu yükseltiyordu.Buna gereksinimi vardı. Önce kendi içindeki ateşi tutuşturuyordu. O ateş bir kez tutuştu mu, sahnede volkan gibi patlıyordu, fırtına gibi esiyordu. Müzikolog, eleştirmen, sıradan opera dinleyicisi ... İtalya’da kiminle konuştuysam, Leyla’nın “antre”lerini unutamıyorlar: “Sahneye girdiği an, hepimizi kendi ateşiyle tutuştururdu.”
Sayfa 181 - Alfa Yayınevi Şubat 2019Kitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.