Gönderi

Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü Bostan issi kakıyup, der ne yersin kozumu Kerpiç koydum kazana, poyraz ile kaynattım Nedir deyip sorana, bandım verdim özünü İplik verdim çulhaya, sarıp yumak etmemiş Becit becit ısmarlar, gelsin alsın bezini Bir serçenin kanadın, kırk kağnıya yüklettim Kırk çift dahi çekmedi, şöyle kaldı yazılı Bir sinek bir kartalı, salladı vurdu yere Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu Bir küt ile güreştim, elsiz ayağım aldı Güreşip basamadım, göyündürdü özümü Kaf dağından bir taşı şöyle attılar bana Öğlelik yere düştü, bozayazdı yüzümü Balık kavağa çıkmış, zift turşusun yemeğe Leylek koduk doğurmuş, bak a şunun sözünü Gözsüze çu el eyledim, sağır sözüm anladı Dilsiz çağırıp söyler, dilimdeki sözümü Bir öküz boğazladım, kakladım sere kodum Öküz issi geldi eydür, boğazladın kazımı Anda da kurtulmadım, nidesimi bilmedim Bir çerçi de geldi eydür, kanı aldın gözgümü Gördüm kaplubağayı, yanın seğirdüpdür gider Sordum kanda gidersin, Kayseriyedir azimi Yunus bir söz söylemiş, hiç bir söze benzemez Münafıklar elinden, örttü mana yüzünü Yunus Emre
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.