Gönderi

125 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ah Şu Kadınlarla Nasıl Baş Etmeli?
HANGİ RUH HALİNDE OKUMALI 1- Bir flört dönemi başındaysanız 2- Sert yapılı bir kızdan hoşlanıyorsanız 3- Bir ilişkiden çıkmış ve kendinizi iyi hissediyorsanız. 4- Erkekseniz 5- Okuma seviyenizi yükseltmek istiyorsanız faydalı olur. KİMLERE HEDİYE EDİLMELİ 1- Dominant olmasını istediğiniz sevgiliye (edebi zevki varsa) 2- Uğrunuzda mücadele etmeyen ama etmesini istediğiniz erkeklere hediye etmekte yarar var. NEDEN TİYATRO OKUNUR Tiyatro size kelimelerin insan ruhundaki değişimlerini nasıl yarattığını hızla fark etme imkanı verir. Mesajları daha net ve güçlüdür. Herhangi bir öyküden bağımsız olarak, sadece davranışsal fiziksel dünya ile ilgilidir. Hisleri değil eylemleri besler Tiyatro. Hayatınızda hayal çok eylem azsa tiyatro metinlerini okumaya devam edin. ESER HAKKINDA Huysuz bir kadın nasıl yola getirilir? Shakespeare yazdı. Okuyun
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,283 okunma
·
9 görüntüleme
Xxx okurunun profil resmi
Edebi zevki varsa diye parantez açmışsınız fakat incelemeyi edebi bir bakış açısıyla yapmamışsınız. Sizin edebi zevkinizi de görmek isteriz. Böyle bir inceleme de görmedim hiç doğrusu. Tiyatro okumakla ilgili doğru düşünüyorsunuz, Shakespeare’nin genç yaşında yazdığı eserlerinden olmasına rağmen ileri yıllarda edebi yönden yapacağı başarısını kanıtlar nitelikte. Ancak söz konusu Shakespeare olsa bile, kadının aşağılandığı en en edebi eserleri bile sevemiyorum. Bunu dönem şartları içerisinde kadına verilen değer ile bağdaştırarak Shakespeare’den bağımsız olarak ele alıyorum. Ki dönemin özelliklerine göre yazılmış bu eseri, kim oluyorsunuz da şimdiki döneme ait gibi şunu yapmak istiyorsanız, sert sevgiliniz varsa okuyun diye yönergede bulunabiliyorsunuz. O zaman örnek alın ve kitapta geçtiği gibi, hırçın bir karınız olursa aç bırakıp eğitmeyi deneyin de görüşelim! Ne kafa ama! Fikrimiz farklı olabilir ama burada bir gerçek var. O da sizin doğru inceleme ya da edebi bakış ile ilgili herhangi bir şey yapmamış olmanız. Hangi ruh halinde okumalı? -Erkekseniz Hı hı oldu. Bir erkek olarak kitap değerlendirmesi bile yapamamışsınız. Shakespeare okumak, inceleme yapmak, öneride bulunmak, kız arkadaşınızın edebi zevki olup olmamasını sorgulamak neyinize? Gülüyorum...
Ahmet Özmen okurunun profil resmi
Hadi ama Roza... Her şeyi bu kadar ciddiye alırsak ileride kanser oluruz yahu. Ben buraya bir edebiyat eleştirmeni değil, okur olarak geldim, İnsanların kitap okurken fikir almaları için orijinal bir bakış açısı getirmeye çalıştım. Sizin gibi feminen bir kadından da yorum almak beni memnun etti. Şu bir gerçek Maviş anne, kadın ruhu 1500’de de aynıydı, şimdi de aynı. Kate’nin mum gibi olmasına şaşırdınız mı? Finalde belki hatırlarsınız, Katerina kadınlara eşleri hakkında nasıl davranmaları gerektiğini öğütler. Yani kadın kendi ayağına büyük bir hünerle sıkar. 1500’de de 2020’de de. Biraz daha sakinleşin, Yorumunuz için teşekkür ederim. Bahar dallarının hatırına beni anla Didem Madak
Xxx okurunun profil resmi
Ben Hırçın Kız’ı okurken hiç şu şekilde düşünmedim: “Nasıl bir kadına böyle yapar, bu nasıl bir eser? şöyle yanlış böyle yanlış” Aksine okurken zevk aldığım Shakespeare eserlerinden biriydi. Yüz ifadem bazen gülümser bazen karakterlere tiksinir şekildeydi. Burada önemli olan gülümsemem ya da iğrenerek bakmam değil; beni o hale sokan durum. Yani ben dış dünyadan kopmuş ve kitapta yaşıyormuş gibi içine girebildiysem, o benim için yeterlidir. Tekrar söylüyorum bir feminist olarak yazınızı eleştirmedim, bir eleştirmen olarak eleştirmedim, bir edebi zevki olan birisi olarak eleştirmedim. Sadece okuyunca içimde rahatsızlık hissettim ve bu cümle yazılmamalıydı, bu düşünce yanlış dedim. Hem esere haksızlık hem de insan ilişkilerine. Bir önceki yazımda yazdığım inceleme böyle olur diye açıkladığım şeyleri de geri alıyorum. Çünkü herkes istediği gibi yazabilir o konuda haklısınız. Ama ne şekilde yazılırsa yazılsın doğru yazmak önemli değil mi? Kadın mücadelesi hakkında tartışmayı açıkçası sizinle yapmak istemiyorum. İster kaçış diyin ister küstahça ister başka bir şey ama saygı duyacağınızı düşünüyorum, paylaşıma müdahale etmemin ana sebebi olduğu için. Ancak şunu söylemek istiyorum. Bir erkeğe ya da yaptığı eyleme ya da yazdığı bir yoruma eleştiri yapan bir kadın, erkek düşmanı değildir. Bu şekilde dersek zaten hep sıkıntı yaşadığımız “kadının düşüncesini ifade etme özgürlüğünü” kısıtlamış oluruz. Örneğin belki bir sonraki yanlışınızı dile getirmek istediğimde erkek düşmanı gözükeceğim korkusuyla eleştiremeyeceğim ve siz de bu bilgilerden faydalanamayacaksınız, yanlışınızı göremeyeceksiniz. Ben yazınızı cinsiyetsiz olarak eleştirdim, bir erkek olsaydım da dünya görüşüm sebebiyle rahatsız olacaktım ya da siz bir kadın olsaydınız da daha sert şekilde eleştirecektim. O yüzden lütfen güzel bir kaçış yolu olarak bu ‘feministlik erkek düşmanlığı değildir’ sözlerini bırakalım. Doğrusu, haklısınız. Ama bunu toplumun erkek çocuklarına ve erkek gençlerine yüklediği olumsuz baskılar sebebiyle, bu çocukların psikolojik, sosyal, fizyolojik olarak birçok sorunlarla karşılaştığını ve yetiştirilme ve yine toplum yüzünden aksedilen yanlış davranışlar yüklendiğini, bunların hepsinin de erkek çocuklarının yetişkinliğini etkilediğini, buna da istismarın bir başka boyutu dendiğini biliyoruz ve bunun için de mücadele ediyoruz. Bu boyutta ele aldığımızda, sizin 3 yaşındayken, ağladığınızda ya da bebekle oynamak istediğinizde size verilen tepkilere göre şimdiki halinizi almış olma ihtimaliniz yüksek ve bu sizin suçunuz değil, toplumun suçu. (Siz derken herkesten bahsediyorum.) Bence birbirimizi anladık, ben de çok çok yoruldum. Takip ediyorum, bir sonrakinde belki eleştirilecek bir yazınız olmaz, ben de sadece beğenir geçerim.
Xxx okurunun profil resmi
“Feminen” mi 😂 kavramları bir ara gözden geçirmemiz gerek. Fakat bu konuda burada tartışıp “çok abartıyorlar, duyar kasıyor şu feministler, her şeyi de buna bağlıyorlar, doymadılar doymadılar.” gibi bakışları üzerimde hissetmek istemiyorum. Konu zaten bu değil, tezat bir şekilde yazmış olmanız. Yani kadınlar gibi siz de kendi ayağınıza sıkmış bulunuyorsunuz. İsterseniz incelemenizi tek tek birlikte inceleyelim? Tamamen gırgır olsun diye yapmışsanız da burada ne işiniz var? Sosyal medya kanallarının her birini kullanabilirsiniz. Cevabın bu, eleştirmen değilim olacağını biliyordum not olarak eklemediğime pişman oldum şimdi. Tabi ki kimse edebiyat eleştirmeni değil burada. Ben de herkes gibi okuduğum kitabı zevkime göre yorumlayıp paylaşıyorum. Ben anladım sizi ama şunu vurgulamak istiyorum eseri incelemek hakkında nasıl bir stil geliştirdiğinize ya da konusuna bakmıyorum. Aksine bu şekilde başlıklar halinde toplamanız güzel ve dikkat çekici olmuş. Fakat İçeriği ayırt edici ve yanlış bilgilerle dolu olmasaydı zaten müdahale etme gereğinde bulunmazdım. Eleştirmen değilim diyorsunuz sonra edebi zevki varsa okutturun diyorsunuz yani kitabın edebi zevk gerektirdiğini vurguluyorsunuz, daha sonrasında da edebi zevk ile ilgili hiçbir yorum yapmamış bulunuyorsunuz. İnceleme dediğimiz şey, kitap nasıldı, okurken neler hissettin, nerelerde etkilendin, okuyacaklara önerin nedir vs.dir Orijinal bir bakış açısı dediğiniz şey özür dilerim ama saçmalıktan ibaret. Hani doğru değil, ben sürekli her şeye gülen bir insanım, komik hiç değil. İncelemeyi(!) okurken gerçekten rahatsız oldum. Şöyle bir kızsa, böyle sevgiliniz varsa, erkekseniz... bunları mantıksız bulmak için illa -sizin deyiminizle “feminen”- feminist, eleştirmen, edebi zevki olan veya başka bir şey olmaya gerek yok. Net rahatsız edici. İlk başta yaşınız küçük sandım, çoluk çocuğu almasınlar şu platforma dedim. Girince farkettim... ÖZETLE: Kitap hakkında herhangi bir açıklama, öneri, yorum da bulunmamışsınız. Buna ek olarak, bilmediğiniz bir konu hakkında da yorum yapıp kadınları ele almışsınız. Umarım anlarsınız! Başkalarının gözleri bizim zindanlarımız; başkalarının düşünceleri bizim kafeslerimiz. -Virginia Woolf
Ahmet Özmen okurunun profil resmi
Yazımın başında şunu belirtmeyi önemsiyorum. İletilerimin genel amacı sizi küçümsemek, incitmek ya da kışkırtmak değil. Feminen’den başlayalım. Yazılarımız cinsiyetsizdir fakat yazdığımız düşünceler metinlerimizi feminen ya da maskülen yapar. Hadi üçüncü hali de ekleyelim, nötr hale sokar. Yani ben sizin metninizi okurken bir kadınla değil, feminen bir metinle karşı karşıyaydım ve onu cevapladım. Konumuz tiyatroysa ve kadın hakları savunuculuğu konusuna girdiysek ucundan kıyısından, size Üstün Dökmen’den Nokta nokta Hanımın Hayatı isimli tiyatro oyununu okumanızı öneririm. Standartlaşmış biçimleri ya da üslupları sevmiyorum. Bana inceleme hakkında genel bir yargı belirtmişsiniz. Şu bu veya öteki konularda fikir belirttiğiniz bir şeydir inceleme demişsiniz. Bundan başka bir şey yapacaksanız, “Sosyal medya kanallarını kullanın. Burayı değil.” -veya buna benzer. - diye ifade etmişsiniz. Şu an yorumunuza bakamıyorum. Neyse mühim değil. Sözün tam burasında bir kitap daha önereyim. Shopenhauer- Okumuşların Cehaleti Üzerine. Bir hatırlatma yaparak devam edeyim. Burası da kitaplar özelinde odaklanmış bir sosyal medya sistemi ya da sitesidir. Ki bu da önemli değil. İnsanlar nerede isterlerse orada fikirlerini paylaşsınlar. (Ağırlıklı olarak kitap hakkında konuşulan bir yerde futbol konuşmayı ben de garipserim elbette, ama burada öyle bir durum söz konusu değil.) Zihnim biraz dağınık, yorumunuza sırayla olmasa da her eleştirinize saygı ve mutlulukla cevap vereceğim. Bağışlayın. Feminist olmanızdan; yani kadın hakları savunucusu olmanızdan memnun oldum. Böyle olmanızı da değerli buluyorum. Keşke kadın haklarını hepimiz hakkı ile savunabilsek. Savunabilsek ama... Erkeğe de düşman olmasak. Erkeksi metinlere de kitlesel imha silahı gibi bakmasak. Kitaplar bize taş atmazlar. Metinler sadece zihinlerimiz içindir. Haa... zihinlerimize çok güzel ve yerinde taşlar atabilirler. Bundan rahatsız olabiliriz. Kahrolabiliriz ve hatta kitapları yakmak isteği bile duyabiliriz. Buna tahammül edebilme gücü bizi edebi zevk sahibi yapar. Yani diyelim ki erkek arkadaşınıza bu kitabı hediye ettiniz, ya da kadın, fark etmez. Katerina’nın aç kalmasına, düzgün bir yatakta uyuyamayıp uykusuz kalmasına şahit olan birinin aynı şeyleri sizin üzerinizde deneyimleme olasılığı varsa onun edebi zevki yoktur. Size Bianca gibi ol derse edebi zevki yoktur. Ama kahretsin ben de o para düşkünü, ukala ve laf cambazı herif gibi değilim değil mi? Diyebilirse edebi zevk sahibidir. Unutmayalım ki erkekleri ölesiye savunmak da feminizm fikrine hizmet eder. Bir davranıştan tiksinmek başka bir davranışa taraftar olmamızı kolaylaştırabilir. Yazdıklarım, seçtiğim kelimeler sizi incittiyse özür dilerim. Rahatsız ettiği için de inanılmaz mutlu oldum. Neden? Sizinle konuştuk. Fikir paylaştık. Eğer beğenmiş olsaydınız sadece kalp atar geçerdiniz. Bu benim için bir kazanım olmazdı. İnanın size minnettarım. Beni takibe alın ve eleştrilerinizle hem stres atın hem de beni daha iyi bir okur olmam yolunda dürtün. Sizden rica ediyorum. Çok yazdım. Umarım bir kazanımı olmuştur. Son söz: İnsandan doğanlar insan olurlar Hayvandan doğanlar hayvan olurlar Hepisi de bu dünyaya gelirler Ana Hak'tır sen bu sırra erdin mi? N. Ertaş
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.