Son Nöbet .
Bu üçleme için şöyle bir benzetme yapabilir miyim? En iyi restorantta yiyebileceğin en iyi yemek. Evet, yaparım.
Farklı türde bir gerilim bekleyebilirsiniz ama hayır.
Stephen King sadece doğaüstü şeylerle germez insanı. Bir polisiyeyi bile en mükemmel şekilde yazabileceğini elbette kanıtlayacaktı. Çünkü iyi olan, iyidir.
Genel konusu için bir katil ve dedektif (emekli polis) kovalamacası diyebiliriz. Katil tehlikeli şekilde akıllı. Ama 70’ine merdiven dayamış emekli polis de hiç yabana atılacak türden değil.
Kurgulama konusunda bence bir şaheser koyuyor yazar ortaya, hep yaptığı gibi. Ama özellikle bu kitaplarda bir karakteri, hiç aklınıza gelmezken alakasız bir diğer karakterle öyle bir noktada buluşturuyor ki, yok artık diyorsunuz. Bu bir akıl varlığı. Elle tutalabilecek kadar somut bir zekâ.
Karakterler yine çok özgündü ama Hodges... (buraya bir siyah kalp bıraktım) bu karakteri çok sevdim. Çok sağlam karakterdi. İşkolikti, akıllıydı, dürüsttü, sevgisi naifti, yalnızdı...ama çok güçlüydü. Kendisi için olamasa da sevdikleri için güçlüydü. Kitaplarda en sevdiğim bölümler Hodges’un kafasının içinden geçen düşüncelerdi.
Yazarın
Yabancı kitabını bu üçlemeden önce okuduğum için, Holly karakterini o kitapta tam anlayamamıştım. Yabancı’yı okumadıysanız bu seriden sonra okumanızı öneririm, daha anlamlı olacaktır.
Bu arada bu seriyi bitirenler kitabın dizisini de izlemek isteyebilirler. Fragmanı bile efsane.
youtu.be/Igyy_rnaw-Q