Türkiye treninin, "etkili ve yetkili bazı çevreler" tarafından
elde bulundurulan manivela ile daha önce de yapıldığı gibi
makas değiştirmek suretiyle 28 Şubat'ta içine sokuldugu tünel
uzana kıvrıla devam ediyor ve biz yolcular, henüz ucu net olarak görünmeyen bu tünelin içinde nereye doğru yol aldığımızı
bilmeden sarsıla kaykıla yol almayı sürdürüyoruz. Bu arada, bir
"tunel"den geçiyor olmanın sağladığı avantajları kullanmakta usta, deneyimli "seyyarlar", trenin tünele sokulmasını "tren dediğin tünelde seyretmeli, açık hava da ne oluyor" mantığıyla isliklayıp alkışlayanlar, karanlıktan istifadeyle "ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet" diyerek "keramet" ve "marifefle-
rini "derin"den sergileyenler ve daha nice nice "ince zenaat"
erbabı boy gösteriyor trenin dar ve karanlık koridorlarında...