Kitaptaki kurguya göre Elké, doğunun bir dağ köyünde geçmiş zamanda göğsüne yediği hançerle uykuya hapsedilir. Yıllar sonra bir gün hançerin çıkarılmasıyla uyanır ve Ademoğlundan alacağı intikamın planlarını kurarken köy sakinlerinden olan Bedir konuşmalarını duyar. Başta anlamlandıramaz duyduklarını lakin "yeni bir can doğuyor, kokusunu alabiliyorum" cümlesiyle doğum yapmakta olan gelini aklına gelir. Bedir hızla eve gider. Gelinini ve torununu eskilerde büyüklerinden duyduğu yöntemlerle kurtarmaya çalışır. Evet Elké'nin o anki planını bozar ve kurtarır. Ya sonra? Sonrasında Bedir ve zürriyedi için felaketler zinciri başlar. . Kurguda sadece lohusa kadın ve yeni doğan bebekler için konu olsa da, albasması (karabasan) birçok insanın başına gelen kötücül bir olaydır. İnanmayan, hurafe diyen çok bu olaya ve hatta kimi tıp bilimiyle açıklamaya çalışıyor. Tıbba göre; izole uyku felci ve o anda karşılaşılan bir davranış bozukluğu bu olay. Bu tanıya inanan, yaşayana inanmayan hurafeci cahil damgası yapıştıranlar var birde. Bilimin her dalına çoğu konuda inancım var lakin bu olayı çok kez yaşamış ve yaşayanlara tanık biri olarak kusura bakmayın tıp biliminin açıkladığı neyse o %100 doğrudur diyen, bilimin dahi yetemediği bazı şeylere kafası basmayanlardır asıl cahil olan. Kitap elbette ki kurgu ama bahsi geçen şey doğru, bunu bir tek yaşayanlar bilir ki Allah kimseye yaşatmasın. Ben kitabı korkarak okudum bırakacak bile oldum. Kötü olduğundan değil yanlış anlaşılmasın. Kurgusu, anlaşılır diliyle akıcı ve iyi kitap ama okurken yaşadıklarıma döner gibi olmak çok fazla zorladı beni. Bazıları için deli saçması, hurafe, efsane ya da birçok şey olabilir ama benim için değil. Gerilim ve korku severlere tavsiyemdir.

ElkeHanım Koçyiğit · Klaros Yayınları · 201986 okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

cadininnkazani