Gönderi

To be or not to be, that is the question: Whether 'tis nobler in the mind to suffer The slings and arrows of outrageous fortune, Or to take arms against a sea of troubles And by opposing end them. To die - to sleep, No more; and by a sleep to say we end The heart-acke and the thousand natural shocks That flesh is heir to: 'tis a
·
8 görüntüleme
Ezel Pamuk okurunun profil resmi
Var olmak ya da olmamak, mesele bu.  Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına,  İçin için katlanmak mı daha soylu,  Yoksa, bir dertler denizine karşı silaha sarılıp  Son vermek mi onlara? Ölmek, uyumak...  Hepsi bu... ve bir uykuyla  Yürek sızısına ve bedeni bekleyen  Binlerce doğal darbeye son verdik diyebilmek.  Hangi insan gönülden istemezdi bu bitişi!  Ölmek, uyumak... uyumak, belki rüya görmek.  Ha! İş burda. Çünkü o ölüm uykusunda,  Şu fani bedenden sıyrılıp çıktığımızda,  Göreceğimiz rüyalar bizi duraksatır ister istemez.  İşte felaketi onca uzun ömürlü kılan da bu  Kim katlanırdı yoksa zamanın kırbaçlarına, küfürlerine,  Zorbanın haksızlığına, kibirli adamın hakaretine? Hor görülen aşkın acılarına, adaletin gecikmesine,  Devlet görevlisinin kendini bilmezliğine;  Sabırla bekleyen erdemli kişinin,  Değersiz insanlardan gördüğü muameleye,  İnsan yalın bir hançer darbesiyle hesabı kesebilecekken  Kim katlanırdı, bu yorgun yaşamın yükü altında  Homurdanıp terlemeye,  Ölümden sonraki bir şeyin korkusu olmasaydı?  Sınırlarını bir geçenin bir daha dönmediği  O bilinmeyen ülkenin korkusu kafamızı karıştırıp Bizleri, tanımadığımız dertlere koşup gitmektense,  Başımızdakilere katlanmak zorunda bırakmasaydı?  İşte bunları düşündükçe  Ödlek olup çıkıyoruz hepimiz,  Ve işte böyle kararlılığın doğal rengi,  Endişenin soluk gölgesiyle bozuluyor;  Bulutları hedef alan büyük ve iddialı atılımlar  Bu yüzden yörüngesinden sapıyor  Ve bir girişim olmaktan çıkıyor adları. 
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.