Öncelikle paylaşayım; ben Eskişehir'liyim. Anadolu bozkırının ortasında denizi-gölü olmayan, tren ağlarının kesişim merkezinde; iyi ve köklü sanayisi, çok verimli olmayan tarımı ve ticaret ile geçinen orta halli bir şehirdir Eskişehir. Ya da "böyle bir şehirdi" demeliyim; zira Yılmaz Büyükerşen'den önce ve Büyükerşen'den sonra iki ayrı