Kitap “Hüseyin’e Yolculuk” diye başlıyor. Sevgili eşimin adı ile başlamak ilk başta dimağımda hoş bir his bırakıyor. Güzel duygularla aralıyorum sayfaları... Sonra tanışıklık hissi devam ediyor, baş karakterin Mardin’den başlayan hikayesini anlatmaya başlıyor yazar. Güneşin memleketi olarak tanımladığım bu coğrafyayı birde Livaneli’den dinlemiş oluyorum. Daha bir seviyorum. Yıllar önce üniversite sıralarındayken ilk kez yolumun düştüğü bu coğrafyada, çarşılarından gelip genzime dolan baharat kokuları ilke tanışmıştım Doğu ile... Benim için ilk tanışma olan bu anı zihnimden silinmeyecek bir öğrenmeye dönüştü yıllar içinde. Livaneli’de bu coğrafyayı anlatırken yeniden bu koku dadandı zihnime, sayfalar boyu benimleydi... Sonra Meleknaz geliyor, bakışları ile konuşan, sözcüklere ihtiyaç duymayan, söylese de kim duyacak sahi onu? Şengal dağlarında kör bebeğini doğuşunu, Melek Tavus’un nasıl şeytan olarak anıldığını, güneş tapınağını, Ezidiliği anlatıyor. Hüseyin’le Meleknaz’ın keşisen yollarını... Mardin’de İŞİD tarafından vurulup, Amerika’da ırkçı çetelerin bıçak darbeleri ile ölen Hüseyin’i anlatıyor. Livaneli kitapları ezilen,horlanan insanlara değinir çoğu zaman. Mutlu kitaplar değildirler, insanlık kokarlar sadece... Selam ve dua ile.

HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,3bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elif Demirbaş Caymak