Dikkate değer nokta şudur: 19. yüzyılın sonlarıyla 20.
yüzyılın başlarında, "akla karşı" olan felsefe akımları
"burjuva" çevrelerde palazlanmaktadır. 1 8. yüzyılın sonlarına
doğru "akla karşı" bir tutum takınmaktadır. Bunu,
burjuvazinin o yıllardan başlayarak karşılaştığı ve çözümünde
büyük güçlükler çektiği sosyal sorunlarda aramak
doğru olur. Daha açık bir deyişle, kapitalizm emperyalist
aşamaya geçerken, burjuvazinin felsefe sorunları karşısındaki
tutumu da "akla karşı" -ve yer yer "karanlıkçı" (obskürantist)-
olmaktadır.
İlerde faşizm, bütün o karamsar, bulanık ve kaypak ideolojik
malzemesini, işte bu "mezbele" den bulup çıkaracaktır.