“Toplumsal Yükümlülük Örgütü’nün (İçtimai Mükellefiyet Teşkilatı) kooperatif birimlerinde çalışan köylülerin, Ankara’da her pazar akşamında; kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu neşeli kalabalıklar halinde, şarkılar söyleyerek köylerine dönüşlerini izlemek, başlı başına bir zevkti. Artık aralarında eskiden olduğu gibi kirli paçavralara sarınmış, dilenci kıyafetinde, hasta, sakat, ve kavruk köylüler yoktu. Toplumsal Yükümlülük Örgütü’nün genç hekimleri, bunların yedikleri yemekleri ve yattıkları yerleri sürekli denetliyor, tümünü haftada bir kez muayene ediyordu...”