Oğuz Atay maceram tutunamayanlar kitabıyla başladı ama birçok kişinin yaşadığı sendromu yaşayıp kitaba tutunamadım belki de Oğuz Atay böyle olmasını istemiştir.
Kitabın içinde beş tane öykü var ama aslında hepsinin tek kahramanı var gibi,hepsinin ortak özelliği depresif bir ruh halinde varla yok arasında öylesine yaşıyorlar...bir vazgeçmişlik, kaybetmeyi kabulleniş bütün öykülerinde sizi sarıp sarmalıyor.öykülerini okuduğunuz da mutlu bir son beklerseniz hayal krıklığına uğrarsınız ama damağınızda hoş ve doyumsuz bir tat bırakacaktır.
Oğuz Atay bana çok samimi geldi satırları okurken onun varlığını hisseder gibi oldum.(karantina nedeniyle psikolojim bozuldu halüsinasyon görüyorum sanmayın :) henüz o evreye ulaşmadım)
Yeni nesil yazarlardan Barış Bıçakçı'nın da Oğuz Atay'dan esinlendiğini,kalemini ona benzetmeye çalıştığını fark ettim.onu da bu arada anmış olduk.yaptığım araştırmalarda yazar henüz hayattayken kitaplarından hiç birinin 2. baskıyı görmediğini öğrendim buna çok şaşırdığımı söylemek isterim.
Havva Öztin Akarsu arkadaşın etkinliği sayesinde bu kitabı okumuş olduk ona da teşekkürlerimi yolluyorum.sağlıcakla kalın..
Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim