Gönderi

De Sade'ın eserlerinden Foucault'un 4 temel saptamasından 4.sü
Doğa yoktur, daha doğrusu doğa vardır ama varsa bile kendi kendisinin tahrip edilmesi ve dolayısıyla yok edilmesi olarak vardır. Sahi nedir doğa? Canlı varlıkları üreten şey. Peki canlı varlıkların karakteristiği ölmek değilse nedir? Ölmek de ya canlı varlıkların yaşlanması gibi doğal bir yazgıyla olur ki bu da doğanın kendi kendisini yok etmekten başka çaresi olmadığını kanıtlar ya da ölüm yine doğa tarafından şiddetle, kötülükle, açgözlülükle, yamyamlıkla, vb. yaratılan başka bireylerin uyguladığı şiddetten kaynaklanır. Dolayısıyla da yine doğa kendi kendini tahrip etmiş olur; o halde doğa hep kendi kendisinin tahribidir, ama her bireyin doğası onu kendi kendisini korumak için uğraşmaya sevk eder. Bu koruma ihtiyacını doğa her bireyin içine işlemiştir; gelgelelim varlıkların kendi kendilerini korumaları doğanın bir yasasıysa, nasıl oluyor da bireylerin -kendiliklerinden veya başkalarının eliyle- ölmesi doğanın bir yasası olabiliyor? Dolayısıyla bu noktada, varlıkların bu kendilerini koruma ihtiyaçlarında ve onları ölüme mahkûm eden bu kaderde, doğanın can evine bizzat kendisinin yok olduğu bir çelişki nakşeden bir şey çıkıyor karşımıza.
Sayfa 125 - EPUBKitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.