Gönderi

Doğumla, ölüm arasında düşünceler...
Saat gece yarısını elli altı geçerken bir kaldırımda bir hastane karşısında. bir ayna ararken dünyanın sevgi yükünü çeken adamı bulmuştum. Sanki biri inan demiş gibiydi, inan. inanmıştım. içimden kaç bine kadar sayabileceğimi denemiştim. ağzımı açmazsam adın oradan öylece geçip gidecek sanıyordum. bir arabanın peşinden, bir otobüsün camından öylece geçecek. sonra gidecek. sonra yolu kaybedecek. hâlâ bekliyorum demezsem yenilmiş sayılmıyordum. yetmiş küsür gece önceydi. hâlâ bekliyorum dedim bugün. artık yenilmiş sayılırım. bu benim artık sabahları perdelerle göz göze gelemeyişim olsun. yine de bir gece çocuk gibi inanmıştım olsun. adın ve sonra hep başka şeyler. içimden üçbinikiyüze kadarsaydım. bugün bir masada kendimi sobeledim. pek iyi saklanmamışım. ama bir kez güzelliği görmüşüm, olsun. benim içimde biten yollar senin avuçlarına mutluluk diye eklensin. hâlâ güzelliğine şapka çıkaracağımız insanlar var. illa düşeceksen ayağın hep bunlara takılsın.. Senin kalbin kırıldıkça boy veren o ağaç gibi güçlü. kalbin senin, kesildikçe daha çok uzayan saçların matematiği kadar kesin. bittim diye ağladığın her gecenin perdesi güneşe açılıyor ve ağzın hâlâ yapabiliyorken her akşam yemekte annene çiçekleri anlatıyorsun. her tohumu bir kez cebine koymuşsun. her fidan bir kez elinden geçmiş. hâlâ dokunabiliyorken öfkeye ve sevgiye sağlı sollu uzanmışsın. asla vazgeçmeyeceksin. umut yok derken çiçek suladığını fark ettiğin o sabahı hatırla. senin kendine küslüğün dudağınla omzunun arası kadar. sırtını duvara ver. kendini öp. elinden, bileğinden, bıçağın sana ihanet ettiği yerden öp. kesilmişsin. kanamışsın. kabuklanmışsın. asla vazgeçmeyeceksin. üstünü ört, fermuarını çek. en sevdiğin mevsim gelmiş. her şeyin özrü budur belki demişsin bir ağacın kabuğunu severken. aynı yerimizden belki. bu bizim en kör tesellimiz. hâlâ çocuklar koşturuyor etrafımızda. hâlâ lütfen diyebilen insanlar var. hâlâ bulutlar. boynumuzda şal, ceplerimizde onar parmak. vazgeçmek yok. bir gün belki yeniden. bugün değil ama bir gün ve yeniden. vazgeçmek yok!... O aynayı bulun. o güzelliğine önce kendi gözlerinizle inanın. umarım beni bu fotoğraflardaki umutla hatırlarsınız.. lh3.googleusercontent.com/-x03JwzamCWk/Ws...
··
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.