Gönderi

Hadis ihtisâsına niyet eden ilim talibi, her şeyden evvel kendi sâhasını çok iyi öğrenmelidir. Çünkü kendine has usûlü, tarihi, dili, terminolojisi ve literatürü olan hadis ilmi, orijinal bir disiplindir. O, tefsir, fıkıh, kelâm, siyer, ahlâk/tasavvuf gibi ilim dallarının beslendiği temel kaynaktır. “Hadîs” diyor, Bediuzzaman Said Nursî (v. 1960)56, “maden-i hayat ve mülhim-i hakikattir”. Hadis ilmi, eğitim, tıp, hukuk, tarih, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi bilim dalları için önemli ölçüde malzeme sunmaktadır. Bu itibarla, Kuranın yanı sıra Sünnet’in hareket noktası ka bul edilmesi halinde, İslâm araştırmalarında doğru ve sağlıklı sonuçlar alınacaktır. Aksi halde araştırma faaliyeti eksik kalacak ve hata ihtimalleri artacaktır. Tabii böyle bir durumda yapılan araştırma, tenkitlerin boy hedefi olacaktır. Zira altı çizilen usûl kâidelerinden birisi şudur: “Çürük temel üzerine bina edilen şey, aynen onun gibi çürüktür (Mâ buniye ale’l-fâsidi fehuve fâsidun misluh)”.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.