Gönderi

Politik hayat serüvenimi, marksizme gelişimi yazmaya ve yayınlamaya karar verdim. İlk bakışta benim politik hayat serüvenimi, marksizme gelişimi yazmam: (A) önemsiz, (B) mevsimsiz, (C) yayınlanması ise gereksiz görülebilir. Oysa gerçek böyle değildir. Bunun nedenlerini açıklayayım: A —Politik hayat serüvenimi ve marksizme gelişimi yazmam önemsiz değil önemlidir. Çünkü, genel olarak bir kişinin politik hayat serüveninin, maksizme gelişinin önemli olması o kişinin önemli politik kişi olmasına, önemli politik işler yapmış olmasına bağlıdır. Oysa ben bu nitelikte değilim. Fakat bazen önemli olmayan kişilerin de politik hayat serüvenleri, marksizme gelişleri önemli olabilir. Bu olumluluk ancak onların spesifik durumlarından gelir. Örneğin: İbnülemin Mahmut Kemal İnal politik bir kişi değildir. Ama onun politik anılannın büyük bir değeri vardır. Çünkü önemli politik kişilerle tanışmış, politik olaylara tanık olmuştur. Bu da onun ailevi durumundan doğmuştur. Bazen önemsiz politik kişilerin ve önemsiz politik aileler çocuklarının anılarının önemliliği olabilir. Bu da rastlantılardan doğar. Rastlantılardan doğan önemli olmuş olan anılan bir örnek ile açıklayayım: Rahmetli Rıza Nur beyin son yıllarında iki yakın dostu vardı. Biri rahmetli İffet bey(l), diğeri de bendim. Biz üç kişi hemen her hafta cumartesi akşamları Tünel civarında şimdi kapanmış olan «Viyana Pastanesi» nde buluşur sohbet ederdik. Masamıza ara sıra benim ya da İffet beyin dostları da gelirler, sohbetlerimizi izlerler, fakat konuşmalarımıza katılmazlardı İffet Bey İstanbul’un mülk sahibi ve mülklerinin gelirleriyle geçinen bir ailedendir. Hukuk mezunudur. Hiç evlenmemiştir. Hiç bir iş tutmamıştır. Zamanını siyasal kişilerle birlikte geçirmiştir. II. Meşrutiyet öncesinin ve İttihat Terakki döneminin perde arkası bütün olaylarını kulaktan dolma da olsa öğrenmiştir. Rıza Nur’un, Fuat Köprülü’nün, Enis Behiç Koryürek’in vb. yakın arkadaşıdır. Benim de o döneme ait bilgilerimin önemli bir bölümü, ondan duyduklarımdır. Gayri-menkul kiraları yetmemeye başlayınca onları satmaya başlamış, hayatının son yıllarını meyhane ve kahvehane köşelerinde, yoksulluk İçinde geçirmiştir. İttihat Terakkiye, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, sosyalizme ve komünizme karşı idi. Ancak bu dostlarımızdan Mustafa Şekip Tunç hocamızı ayırt etmemiz gerekir. Çünkü o, konuşmalarımıza da katılır, görüşlerini açıklar ve bizi de uyarırdı.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.