Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Lisan inkılâbı başladığı zaman hiç şüphesiz Türkiye'de bu yer isimleri devam etmekteydi. Bunların bir kısmı tamamen değiştirilmiş, diğer bir kısmı ise başka şekle sokulmuştur. Ancak, bu hareketin temelinde de din, tarih ve daha emin bir tabirle söylemek gerekirse Osmanlı düşmanlığı yatmaktadır. Mesela Bursa Vilâyeti'nin vilâyet adı "Hüdavendigâr"dı. "Bursa" ise, sadece merkezin adı idi. Bugünkü “Çoruh", "Artvin" ve "Antakya", "Hatay" misalinde olduğu gibi. "Hüdavendigâr" Osmanlı Devleti'nin teşkilâtlı bir bünyeye sahib olmasında en büyük rolü oynamış bulunan Birinci Murad'ın lakabıdır. Bu demektir Bursa vilâyet olarak O'na izâfe edilmekte idi. Aynı şekilde Bilecik'in vilâyet adı da "Ertuğrul" idi. Bu da Ertuğrul Gâzi'den gelmekte ve Bilecik Vilâyeti de devletimizin veli bânîsi Osman Gâzi Hazretleri'nin muhterem pederi Ertuğrul Gâzi Hazretleri'ne izâfe edilmekte O'nun hatırasını yaşatmakda idi. Bu isimler tamamen ilga edilmişlerdir. Maksad bir vilâyeti, biri vilâyetin merkezine diğeri de umûmuna aid olmak üzere iki ayrı isimle yad etmenin külfetinden kurtulmak olsa idi, Antakya, Adapazarı, İzmit ile Artvin için de böyle yapılması gerekmez miydi?!.
Sayfa 171 - SEBİL YAYINEVİKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.