"Hamdolsun hepimiz müslümanız, hepimiz dindarız. Bizim dinin icaplarını, dinin yasaklarını öğrenmek için şundan bundan derse ve akıl hocalığına ihtiyacımız yoktur... Hangi şey ki akla, mantığa, milletin menfaatine, İslamiyet'in menfaatine uygunsa hiç kimseye sormayın, o şey dindir. Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, dinlerin sonuncusu olmazdı." diyen Atatürk, dine değil, onu küçülten, milletin ayaklarına takılmış bir pranga haline getirmeye çalışan cahil softaya düşmandı.
O cahil softanın elinden bu millet de, bu din de neler çekmiştir! Beş on kuruşluk menfaat uğruna hastalıkları dualarla, efsunlarla tedaviye kalkışarak halkın sağlığı ile oynayan o değil midir? Kadınları, yani toplumun yarısını kara örtülere bürüyerek köleleştirmeye çalışan o değil midir? İyiliği, doğruluğu, eşitliği şart kılan bir dini beş on zorbaya dalkavukluk etmek için bir derebeyler koruyucusu haline getiren o değil midir? Dinlerin en demokratını, istibdatların en korkuncuna destek yapan o değil midir? Beşikten mezara ilmi aramayı salık veren peygamberin inancını bütün bilgilere karşı bir duvar gibi yükseltmeye çalışan o değil midir? Köhne Bizans'ın mirası olan mumları ve ayinleri, çeşitli tarikatları İslam'a getirerek dinlerin en safını içinden çıkılmaz bir mistiklik uyuşukluğu haline koyan, Tanrı'yla kul arasında bir vasıtalar zinciri yaratarak Allah adına halkı haraca bağlayan o değil midir?
Sayfa 23 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.