Gönderi

400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
~KAVİM~ Olay Yeri İnceleme ekibi amiri komiser Şefik ile Cinayet masası başkomiseri Nevzat arasında cinayet mahallinde şu ilginç diyalog yaşanır ; "Nerde kaldınız başkomiserim, biraz daha geçikseydiniz, gidiyorduk valla..." Başkomser Nevzat gülümseyerek elini uzatır Şefik'e, "Gitmezdiniz, gitmezdiniz." Şefik, elini sıkarken soruyor başkomiser Nevzat, neymiş bu ilginç olay? "Bir cinayet başkomserim..." "Çok şaşırdım diye takılıyor komiser Ali. " Kanda var mı bari?" "Dalga geçme Ali, Şefik artık gülümsemiyor, valla garip bir olay. Katil dinsel bir sembol bırakmış..." Dini ritüeller ve pek çok bilinmeyenle işlenmiş bir cinayet, fail yada faillerin tespiti için başkomiser Nevzat ve ekibi yine iş başında. Müthiş bir konu, bir solukta okuyacaginiz müthiş bir cinayet soruşturması. Bu soruşturmada; ekip çalışması, zekâ, tecrübe, bilim, muhakeme yeteneği, dinleme, sorgu, akıl yürütme, inanç, çaba, kısacası her şey mevcut. Yazarın, Başkomiser Nevzat karakterli kitaplarında özellikle Ali-Zeynep, Nevzat-Evgenia arasındakı atışmaların ve ilginç diyalogların kitaba ayrı bir lezzet kattığını, çok keyif verdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Merak ettiğim bir konu ise başkomiser Nevzatın, Evgenia ile nasıl tanıştığı hususuydu. Yazarın bu kitabında, başkomiser Nevzat'ın Evgenia ile nasıl tanıştığı ve bu günlere nasıl geldiklerinin ayrıntılarıyla anlatılmasıda merakımı gidermesi açısından sürpriz oldu. Kısada olsa, ailesine ( eşi ve kızı ) olanlar hakkında bilgi vermesi de yine merakımızı bir nebze olsun gidermiştir. Dinlere, dini ritüellere ilgi duyan kişilerin, özellikle Hıristiyanlığa, Museviliğe, Suryaniliğe ve Nüsayriliğe ilgisi olan, merak eden okurların, bilgilenmesi adına daha çok seveceği bir kitap diyebilirim. Yazar, her kitabında olduğu gibi bu kitabında da bir yandan cinayet soruşturması yürütürken bir yandan da kitabın konusuna göre okuruna doyurucu bilgi vermeye devam etmektedir. Özellikle hıristiyanlık, musevilik ve süryanilik ile ilgili bir çok bilgi cinayet soruşturması içerisine bu bilgileri ince ince işleyerek bizlere anlatmıştır. Hıristiyanlığın nasıl kuruldugu? Aziz pavlusun bundaki yerinin ne oldugu? Nusayriliğin ne olduğu? Hıristiyanlığın kabul ettiği en önemli 4 incil ve bunlara ait bilgilerin neler olduğu? Hıristiyanliğin kurulmasında İsa'nın rolünün ne olduğu? İslam inanışında İsa'nin ve Hıristiyanlığın nasıl kabul gördüğü ? İsa'nın hıristiyanlık için neyi ifade ettiği yoksa sadece bir figür mü olduğu? Hıristiyanlık için haç' in öneminin ne olduğu? Haç' ın neyi temsil ettiği? İsa'nin çarmıha gerilmesi ve bunun neyi ifade ettiği ? İsa'nin öldükten sonra dirilmesi hususu vs. bir çok konuya değindiği görülmektedir. Yazar, bir yandan karakterler üzerinden yaşamın anlamını sorgulamakta ve bizlerede sorgulatmakta, bir yandan da bunun cevabini yine bizlere sunmaktadir. Yaşamın anlamı sizce nedir ? Din mi ? Politika mi ? Zenginlik mi ? Aşk mı ? Sanat mi ? Sizde yaşamın anlamını mı arıyorsunuz ? Evgenia, yaşamın anlamının aslında "Insan" olduğunu kitapta ifade etmiştir. Sizcede yaşamın anlamı "İnsan" mıdır ? Yada sizin yaşamınızın anlamı nedir ? İnsana, mesai arkadaşlarına güvenin önemine vurgu yapmakta ve bunu şu cümlesiyle ifade etmektedir; "... ben, bizim meslekte öncelikle insana inanırım. Bilim siyaset, yasa elbette önemli, gerekli, ama hepsinden de önemlisi aynı anlayışa sahip olduğumuz sonuna kadar güvenebileceğimiz insanlar gerekli..." Kitapta yine, mafya hesalaşmalarindan, ülkemizin doğu ve güney doğusunda yaşanan bölücu terör olaylarından, emniyet içerisindeki derin devletten, teşkilattaki yozlaşma ile çıkar çatışmasından sık sık bahsetmektedir. Ülkemizin kültürel zenginliğine, bir çok dil, din, ırk ve mezhepe mensup insanlarin ülkemizde geçmişte huzur icinde yaşadığı ve gelecekte de yaşamaya devam edeceğine, ülkemizin dinler arası hoşgörüyü uzun zamandır birarada barındırdığından da bahsetmektedir. Kitapta, anlatılmak istenen hususlardan biriside, suçluluğu sabit oluncaya kadar herkesin masum olduğu ve delillerden hareket ederek suçlunun bulunması ve yasal çerçevesinde cezalandırılması gerektiği hususuydu. Artık, suçludan delil elde edilmesinin mümkün olmadiğini ve yasalara aykırı olduğunu üzerine basa basa bir çok yerde anlatmaktadır. Bunu kitapta bir bölümde şöyle ifade etmiştir; "Öfke bir işe yaramaz. Yapmamız gereken tek şey beklemek. Yeni bir delil, yeni bir görgü tanığı buluncaya kadar sabırla beklemek." Yazar, her ne kadar kitaplarının ön sözlerinde genelde hukuki yardım aldığını belirtmiş olsada, ben yinede bu kitap dahil, başka kitaplarında da birtakım hukuki hatalar yapıldığını belirtmek isterim. Bu hususun özellikle çok dikkatli ve detaylara önem veren polisiye roman okurlarında, kitabın basit algılanabileceğini ve kitaba yeterince önemin verilmediği hissini uyandırabilir. Kitapta geçen, Emniyet müdüründen gözaltı kararı vermesinin istenilmesi, savcının tutuklama kararı vermesi gibi konuşmalar, bahsettiğim hususlarsan sadece bir kaçıdır. Katiller cinayet mahalline geri döner mi ? Yoksa bu tabir bir şehir efsanesimi ? Kusursuz, mükemmel bir cinayet varmıdır ? Her katil kurbanını öldürürken hata yapar mi, arkasında bir iz bırakır mi ? Başkomiser Nevzat ve ekibi bu soruşturmada da yine müthiş bir iş çıkartıyor.Okudukça bir sonraki adımı merak ediyor insan. Keyif alarak okuduğum bir kitap. Gerçekler her zaman güzel olmayabilir. Bazen ne kadar az şey bilirsen, o kadar iyidir.
Kavim
KavimAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201916,4bin okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.