Sürekli olarak okumayı ertelediğim, çevremde tamamını bitiren kimse olmadığı için anlatılmak istenene hakim olmamakla birlikte benim için hep bir merak konusu olmuştu. Bir çırpıda okuyabileceğiniz bir kitap kesinlikle değil. Özellikle paralel düşünecelere sahip ve farklı düşüncelere açık değilseniz sadece okumuş olmak için okursunuz. Bu kitap gerçekleştirilmeye çalışılmak istenen Rus devrimini konu alıyor. Her şeyden bir haber yaşam mücadelesi veren köylülerin uyanışını hissettirerek anlatıyor. Pelage yıllarca hayvan gibi yaşamak zorunda bırakılmış, sürekli zulme uğramış bir kadın. Kocası öldükten sonra babasına özenen oğlu Pavel'in yeni kabusu olacağını düşünürken işlerin farklı bir rayda devam ettiğine şahit oluyor. Pavel sosyalist bir devrimci oluyor. Başta bu değişiklikten korkan pelage aslında bunun geç kalınan bir durum olduğunu yavaş yavaş idrak ediyor yaşına, cahilliğine yoksulluğuna aldırış etmeden devrim için çalışmalara katılıyor. Kendini kendine bile anlatmakta zorlanan bu kadın sosyalizmle tanıştıkça, devrimin büyüsüne kapıldıkça korkusuzca kendini ifade ettiğini ve insanları örgütleyebildiğini fark eder hale geliyor.Ve yine bu uğurda kendini ruhu satılmış jandarmaların ellerinde buluyor. Anlatılacak çok şey var çünkü insanların ihtiyacı olan şeyleri bir araya toplamış bir kitap. Herkesin okuyabilmesi için çok detayına girmiyorum. Sadece özellikle böyle bir dönemde herkes okumalı diyorum.