Günlerin Alışılmışkirli havası içinde ,Buhar güçüyle Çalışan fabrikaların keskin düdüğü ,işçi mahallelerinin üstünde dumanlı kirli havayı parçalarcasına çınladığında ,dinlenip de uygusunu alamamış yorgun insanlar ,gri renkli küçük kulübelerindrn,üstlerine ışık çevrilip ürkütülmüş hamamböçekleri gibi dışarı fırlayıp, soğuk ve alacakaranlık yollarda,prncerelerinden parlayan sarı bir ışıkla Şose yolu parlatan fabrikanın yüksek taş duvarına doğru yol alırlardı .istimin homurtusuyla birlikte diğer makinelerin boğuk gürültüsü mahalleye hakim olurkenbacaları asık suratlı kara görüntüsü birer sopa gibi mshallenin üzerinde egemenliğini kurardı .
Yorgun ayakları,sürükleyerek Fabrikanın taş Duvarla çevrili geniş dörtgenine doğru,köyün kaldırımsız ,daracık yolundan yürürlerdi Fabrika ,Kayıtsız ,Sakin bu gelenleri kirli pencere dizeleriyle beklerdi .Vıcık Vıcık Çamur ve pislik ,yürüyenlerin Ayaklarına sıvanıp tuhaf sesler çıkarırdı .Sağdan Soldan ,kısık seslerin cığrışmaları duyulurdu ,Tuhaf sövüşmelerle karşılık veren sesler Bu sese Buharın ıslıkları karışırdı Fabrikanın baçaları kasıntılı bir güven duygusuyla kalın sütunlar benzeri yükselirdi köyün üstünde......