Biraz geçmişe gideceğim sanırım...
Dur bakiyim 2 yıl kadar önce okumuştum bu kitabı. Üzerinden birkaç ay sonra da KPSS çalışmaya başlamıştım.
Kâbus öncesi hazırlık gibi bir şeyler olmuştu herhalde :).
Şimdi, tarih bence asla sıkıcı değil ama sıkılanlar olabilir tabiki ben de 4 5 sene öncesine kadar tarih demeyin bana diyenlerdendim malesef.
Kendimizi aşırı aşırı sayısala kaptırmış gidiyorduk, gençlik işte :).
Üç İstanbul.. Üç farklı tablodan Istanbul'a bakmaya hazır mısınız önce bir ona karar verin derim.
Zira zannetmiyorum hiçbir T.C. ferdinin bu kitabı okurken etkilenmeyeceğini...
Şimdi (pandemiyi unutursak) turistlerin görmek için can attığı sokaklarda, içinde yaşayanların ne kadar şikâyetçi olsalar da asla vazgeçemediği, dünyanın konuştuğu şehir... Ve eski İstanbul.. Eskiyi bırakın 3 farklı İstanbul.. Zenginlik içinde, sefalet içinde, savaş içinde....
İnsanlar neler yaşamış be... (iç ses)
Abdülhamit döneminde, Ittihat Terakki döneminde ve M.Kemal döneminde İstanbul halkının ne gibi evrelerden geçtiğini (ki İstanbul demek Türkiye demektir bir yerde) görmeye hazır olduğunuz an bu değerli eseri okuyun derim.
Çok saygıdeğer