İngiliz Edebiyatı'nın en kült klasiklerinden biri olan Uğultulu Tepeler'in hikâyesi 1700'lü yılların sonlarında iki komşu çiftlikte geçiyor. . Kitapta bir insanın -yoksa bir canavarın mı demeliydim- birçok ailenin mahvına sebep olduğunu okuyoruz. Çocuk yaşta yalnız kalmış ve dışlanmışlığın acısını o ürkütücü hırsı ve merhametsizliği ile çevresindeki herkesten çıkarma çabasında olan ana karakterden bahsediyorum. Eserde bütün duygular iliklerinize kadar işliyor, inanın. Son aylarda İngiliz Edebiyatı'ndan Gurur ve Önyargı'yı okumuş, çok sevmiştim ama Uğultulu Tepeler onun da önüne geçti. . Kitabın yazarı Emily Brontë'un hayatı boyunca yalnızca tek eser kaleme alarak bu kadar başarılı yazması ve onun da basımından hemen sonra hayatını kaybetmesi çok trajik geldi bana. Düşünün, tüm dünyada okunacak bir klasik eser yazıyorsunuz; ancak onun ulaştığı başarıdan haberdar olamadan hayatınızı kaybediyorsunuz. Şimdi ilk siparişimle birlikte Emily Brontë'un kardeşi Charlotte Brontë'un Jane Eyre isimli başyapıtını temin etmek niyetindeyim. Onu da kardeşi kadar severek okuyacak mıyım merak ediyorum doğrusu...

Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,6bin okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra Gönüllü