Gönderi

Geliyor üstümüze bir yakup titremesi değişimin belirtisi şapkanın ironisi Kutlu öğleüstü ve akşam üstü özellikle şimdi akşam üstü Hiç eskimiyor ortadoğuda zaman çünkü en verimli bir alçı Dinç vakur sade genç elleri belirledi açıkça kutsal kitapta bütün kelimeleri Sözü alıp bindi sağlam at gibi üstüne ömrümüzün orağı gamı alıp kırdı Ölümse sabırlı bir hüma kuşu hannâne direği ölçüledi varoluşu Denizi bir solukta içtim de tuz ve toprak kaldı geride İştahlıyım bağımsızlığa savaşa özgürlüğe bu ilkeler her ülkede girecek yürürlüğe II Konuşma sırası geldi mi bana anne ortadoğu çocuğu değil miyim anne düşünüyorum o halde savaşacağım anne Damarlarım uzadı ak bir kımıltı kapladı petrol damarlarını ülkem boru Savaş benim arkadaşım anne durmadan mukavemet anıtları dikiyoruz her santimetre karesine ortadoğunun Bölünemez ortadoğu sınır taşlarıyla Çoğuz biz anne Çevremde muştu dağıtan kesiksiz artan her çocuk bir komutan Parmaklarımız kabardı bir geyik karnı oluverdi ileride görüyoruz putu kıran ibrahimi bizi yanına çağıran ibrahimi Bizi özgür eden putu kıran özgür eden hep o ateşte yanmayan güçlü ibrahim Çoğaldılar birbirlerine destek olup daha çoğaldılar O sesin yankısını betondan sağlam bastırdılar göğüslerine yeni bir eylem yüklediler kelimelerine bile /gözlerin şiirin ekmeği gibi geliyor eylemin bitiştiğinde ey sevdanın has buğdayı/ Damladı yere bir damla yağmur bir damla eylem bir damla yağmur bir damla eylem Yani içinde tarihin dolaşıyor bir sarı kedi yani bir batı kedisi Kafka dağı ve kamünün sisif efsanesi önemli değil aşılacak kaf dağı unutma bu sesi Ve bağdat ve kufe ve trablusgarp ve ürdün daha dün biraz erzurum biraz maraş biraz istanbul Kutlu bir el bağlamıştı kentleri birbirine evreni kaplayan bir iple Bir sara çarpmışlığı bulaştıysa da cinler oturup beş taş oynadıysa da Evreni bir ev yapan bir düşüncenin çevresinde toplandılar ortadoğu oğulları Deniz kabardı ve silindi soluğu önünde yiğidin dağlar geriye geriye çekildi soluğu önünde yiğidin Değişti at mitralyöze sokaklarında ortadoğunun ve deve her eve sevinç taşıdı durmadan onurla IV Zekâtla hac önderliğinde namazın başlattılar eylemini çağımızın Bir mutlu akımla aydınlattılar evleri parmaklarım sürekli yeni bir devrimi getiriyor Soluğumuz şandır güneş devrimci soluğundan daha sıcak değil Tüm yasalarda yazılı varoluş ayetleri görüyorum iki bin yıl öncesiyle iki bin yıl sonrasını Duydum çalışanın kıvançlı sağlam inançlı yürek sesini toprakta Kayıt Tarihi : 23.9.2007 17:41:00
Nuri Pakdil
Nuri Pakdil
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.