Yine solugumu kesen, okurken yutkunmakta dahi zorlandığım bir roman 
Karartma Geceleri . Soluğumu kesen heyecan ya da aksiyon değil. Sıkıntı, kasvet, öfke.
Dönem ikinci Dünya savaşı yılları. 1944-1945. Bir edebiyat öğretmeni. Mustafa Ural. Devrimci, özgürlükçü, hümanist bir öğretmen. Bir şiir kitabı yazmış. Yazdığı bu kitaptan dolayı gözaltına alınmış. Mahkemeye çıkartılmıyor. Suçu belli değil. İşkence görüyor. Falaka, elektrik, tayınsiz bırakılmak. Dedim ya suçu belli değil. Ayrıca hasta. Bir şekilde bırakılıyor, kontrol şartlı, sürekli takipte. Her an geri alınabilir. Evine gidemiyor, ailesinin de başı derde girer diye. Arkadaşları korkuyor, sırt ceviriyorlar. Sürekli gittiği yerlerde polis baskınları. Kâh bir akşamcı kahvesinde, kâh bir parkta sabahliyor. Yağmur sırım gibi, zaten hasta. Takipler siklasiyor, kaçacak yeri kalmıyor. Ama suçu, belli değil.
Tabii bu sıralarda Hitler heryeri ezmis geçmiş. Ülkenin ırkçı basınında müthiş bir Hitler sevgisi. Savaş tamtamlari çalıyor. ' Girelim, keselim, kiralim. ' Başbakan Saraçoğlu, Cumhurbaşkanı İnönü.
Solcu yazarlar hedefte. 
Aziz Nesin , 
Nazım Hikmet Ran , 
Sabahattin Ali , 
Kemal Tahir . .. Başbakana, Cumhurbaşkanina mektuplar yazıyorlar bu bizim ırkçı yazarlar. Her gün boy boy köşe yazıları. Hitler'den öğrendiler ya, biz de Türkiye'de arı bir ırk yaratacakmisiz. Kürtleri, Arnavutlari, Çerkesleri, Lazları kesecekmisiz. Akıl veriyorlar İnönü'ye. Bunlardan biri çok ünlü. Esip gurluyor. Yazılar, şiirler, neler neler. Hitler'in İstanbul şubesi.
Rıfat Ilgaz , benzer zorlukları, tutuklamaları, takipleri birebir yaşamış bir yazarımız. Hababam sınıfını herkes bilir de, yazarı kimmiş, neler çekmiş, kimse bilmez. Bizde böyleyiz, ne yapalım?
··
526 görüntüleme
Rıfat Ilgazın Sarı yazma adlı biyografi kitabını da okumanızı tavsiye ederim, ben okudukça çok hüzünlenmiştim. Hayatı hastalıkla, tutuklanmakla geçmiş çok zor günler geçirmiş. Dediğiniz gibi bu yönlerini pek bilmiyoruz yazarın.
Konusu yönüyle mükemmel olduğu anlaşılıyor. Benim de okumayı çok istediğim kitaplardan. Ama dili akıcı değilse diye cesaret edemiyorum pek. Dilini sevdiniz mi?
Dili kusursuz. Rıfat Ilgaz kusursuz zaten.
1 sonraki yanıtı göster
Ellerinize sağlık. Kafka'nın davası gibi...
"Devlet"i temsil eden kesimler değişik zamanlarda "devleti vatandaşından koruma" adına her şeyi yapma hakkını kendilerinde bulmuşlar/buldular bu ülkede... Akıl verip arkadan sebeplenenler ise her daim çoktu...
Güzel incelemeniz için teşekkür ederim, kaleminize sağlık. Suçu nasıl belli değil Mustafa'nın, bal gibi de belli(!) şiir yazmış, düşünmüş... bundan âlâ suç mu olur!
Şaka bir yana, Rıfat Ilgaz'ın, düşündüren, sorgulatan, artık sıradanlaşmış iftiraları, suçlamaları, takipleri, tezgahtan geçmeleri içeren güzel bir eseri.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.