Yazar, kendisini romanın hem içinde, hem de dışında yer alan, doğaüstü özelliklerle donatılmış bir karakter olarak kurgular ve bu kurgu öğesi üzerinden gerçekliğin doğasını sorgulamaya devam eder. Bu açıdan, Uzun İhsan Efendi’nin roman içindeki varlığı, İhsan Oktay Anar’ın okuyucuyla oynadığı bir oyuna, gerçekliği veya kurgusallığı tam olarak anlaşılamayacak bir öğeye dönüşür.Muazzam bir şekilde kitabı bizlere sunan ihsan Oktay Anar'a teşekkürler